Dolar currency
39,4114
0.49%
YatırımX Gündem İran-İsrail Savaşı Çıkarsa Türkiye Ekonomisi Ne Olur? Enerji, Borsa ve Enflasyon İçin Kritik Senaryo

İran-İsrail Savaşı Çıkarsa Türkiye Ekonomisi Ne Olur? Enerji, Borsa ve Enflasyon İçin Kritik Senaryo

Olası İran-İsrail savaşı, Türkiye’yi ekonomik kriz, enerji zamları, güvenlik tehditleri ve diplomatik baskılarla karşı karşıya bırakabilir. BIST’te satış, altın ve dolar talebinde artış bekleniyor.

Orta Doğu'da olası İran-İsrail savaşı, sadece iki ülkeyi değil tüm bölgeyi sarsacak bir zincirleme etki yaratma potansiyeline sahip. Türkiye ise bu denklemde hem ekonomik hem de siyasi cephede çok katmanlı risklerle karşı karşıya.

Son haftalarda artan diplomatik gerilimler ve karşılıklı askeri tehditler, İran ile İsrail arasında bir sıcak çatışma olasılığını giderek artırıyor. İsrail’in bölgesel önleyici saldırı stratejisi ile İran’ın vekil unsurlar üzerinden misilleme hazırlığı, bölgedeki dengeleri tehdit ederken Türkiye için de kritik sonuçlar doğurabilecek bir tabloyu işaret ediyor.

Türkiye’nin enerji ithalatında büyük ölçüde dışa bağımlı olması, savaş senaryosunun ilk etkilerini petrol ve doğalgaz fiyatlarında ani yükselişle hissettirecek. Hürmüz Boğazı üzerinden geçen tankerlerin güvenliği tehdit altına girerse, Brent petrolün varil fiyatının 100 dolar seviyesini aşması olası. Bu da akaryakıt, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına zam olarak yansıyacak. Enflasyonda kalıcı baskı oluşması, Merkez Bankası’nın politika alanını daraltabilir.

Jeopolitik risklerin yükselmesi, gelişmekte olan piyasalardan çıkışı hızlandırırken Borsa İstanbul’da satış dalgalarına neden olabilir. Özellikle turizm, ulaştırma, enerji ve sanayi sektörleri negatif etkilenme riski taşıyor. Türk Lirası üzerindeki baskı artarken, güvenli liman arayışı dövize ve altına yönelimi tetikleyebilir. Bu süreçte piyasalarda oynaklık rekor seviyelere ulaşabilir.

Ankara, hem İsrail hem de İran ile siyasi ve ekonomik ilişkileri sürdüren nadir ülkelerden biri. Bu pozisyon Türkiye’yi bir denge diplomasisi yürütmeye zorlarken, özellikle Batı cephesinden İsrail’e açık destek beklentisi baskı yaratabilir. Öte yandan, kamuoyundaki hassasiyet ve İran’la sınır komşuluğu gibi faktörler, tarafsız kalmayı zorunlu hale getiriyor.

Olası savaş, İran destekli milis güçlerin Suriye-Irak hattında hareketlenmesine yol açabilir. Türkiye’nin güney sınırlarında güvenlik tehditleri artarken, yeni bir mülteci dalgası da gündeme gelebilir. Bu durum, halihazırda tartışmalı olan göç politikalarına yeni bir kriz başlığı ekleyebilir.

İran hava sahasının kapanması hâlinde, Türk Hava Yolları başta olmak üzere bölgeye uçuş yapan tüm havayolları alternatif rotalara yönelmek zorunda kalabilir. Bu da hem uçuş sürelerini hem de maliyetleri artıracak. Karayolu taşımacılığı ve İran üzerinden Orta Asya’ya yapılan ihracatta da aksamalar yaşanması muhtemel.

İç piyasada jeopolitik gerginliklerin geleneksel sonucu olan altın ve dolar talebi artacaktır. Kapalıçarşı fiyatlarının hızlı tepki vermesi, piyasada spekülatif hareketleri tetikleyebilir. TCMB’nin rezerv yönetimi ve sermaye kontrolleri, bu süreçte kritik rol oynayacaktır.

Türkiye için risklerin yanı sıra fırsatlar da mevcut. Enerji arz güvenliği bağlamında Türkiye'nin jeopolitik konumu, Avrupa için alternatif enerji rotası olma avantajını pekiştirebilir. Ayrıca uluslararası lojistikte merkez ülke rolü yeniden gündeme gelebilir. Ancak tüm bu fırsatlar, güçlü diplomasi ve ekonomik istikrarla yönetilmek zorunda.

“Her savaş bölgesel başlar, küresel etkiler yaratır” gerçeği bir kez daha masada. İran-İsrail arasında çıkabilecek olası bir savaşta Türkiye, doğrudan cephe ülkesi olmasa da jeopolitik konumu, enerji bağımlılığı ve kırılgan ekonomisi nedeniyle ağır etkiler hissedecektir. Ankara’nın önümüzdeki süreçte hem içeride ekonomik tamponlarını güçlendirmesi hem de dış politikada denge oyununu dikkatle sürdürmesi gerekecek.

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *