Avrupa Birliği’nin küçük ada ülkesi Malta, son yıllarda “altın pasaport” olarak bilinen ve yüksek gelirli yabancılara yatırım karşılığında vatandaşlık sunan programıyla dünya çapında dikkat çekmişti. Ancak Avrupa Birliği Adalet Divanı, bu uygulamanın AB hukukuna aykırı olduğuna karar verdi ve Malta’nın bu sistemi derhal durdurması gerektiğini açıkladı.
Altın Pasaport Nedir?
Malta’nın 2014 yılında başlattığı “Bireysel Yatırımcı Programı (Individual Investor Programme – IIP)” kapsamında, Malta vatandaşlığı almak isteyen kişilerden şu şartları karşılamaları isteniyordu:
• Devlete 600 bin ila 750 bin Euro arasında katkı payı,
• En az 700 bin Euro değerinde gayrimenkul alımı ya da 5 yıllık kira kontratı,
• 36 aya kadar Malta’da ikamet zorunluluğu.
Bu şartları sağlayan kişiler Malta pasaportu ile Avrupa Birliği’nin tüm haklarından yararlanabiliyor; Schengen ülkelerinde serbestçe dolaşabiliyor, çalışabiliyor, oturum alabiliyordu. Bu durum, Malta’nın vatandaşlığı adeta bir “ticari ürün” gibi sattığı yönünde eleştirilere neden olmuştu.

AB Neden Karşı Çıktı?
AB Komisyonu, uzun süredir bu programın ortak AB değerleriyle çeliştiğini savunuyordu. Özellikle kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve yasa dışı para girişlerinin önünü açabileceği gerekçesiyle bu sistemin iptal edilmesi çağrısında bulunmuştu. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın 2025 tarihli son kararıyla, bu tartışma resmî bir sonuca bağlandı ve Malta’nın vatandaşlık programının hukuk dışı olduğu tescillendi.
Türkiye’den de İlgi Yoğundu
Malta’nın bu vatandaşlık programına Türkiye’den de çok sayıda başvuru olmuştu. Özellikle son 5 yılda iş insanları, yüksek gelirli girişimciler, medya ve finans sektöründen bazı tanınmış isimlerin Malta vatandaşlığına geçtiği biliniyor. Ancak başvuruların çoğu doğrudan kendi adlarına yapılmak yerine aile üyeleri ya da ortaklar üzerinden gerçekleştirilmişti.
Türk vatandaşları açısından Avrupa’ya sınırsız erişim, ikinci bir vatandaşlıkla yatırım koruma gibi avantajlar programın cazibesini artırmıştı.
Ne Değişecek?
Malta’nın yeni başvuruları durdurması ve programı tamamen kaldırması bekleniyor. Hâlihazırda vatandaşlık alan kişiler için ise AB içinde bu hakların geçerliliğinin nasıl ele alınacağı ayrı bir hukuki süreç olacak. Ayrıca Bulgaristan ve Kıbrıs gibi geçmişte benzer programlar uygulayan ülkeler de AB baskısıyla bu sistemlerini sona erdirmişti.
Vatandaşlık gibi temel bir hakkın parayla alınıp satılması, Avrupa kamuoyunda etik ve güvenlik temelli büyük bir tartışmaya dönüşmüş durumda.