YatırımX Gündem SGK Uzmanı Köksal’dan Dilovası’ndaki Facia İçin Çarpıcı Uyarı: “Bu Sistem Can Almaya Devam Eder”

SGK Uzmanı Köksal’dan Dilovası’ndaki Facia İçin Çarpıcı Uyarı: “Bu Sistem Can Almaya Devam Eder”

Dilovası’ndaki 6 işçinin hayatını kaybettiği fabrika yangını sonrası SGK Uzmanı Sertaç Sedat Köksal, işyeri açılış ve denetim sistemindeki yapısal sorunlara dikkat çekti. “Fiili denetim yoksa can kayıpları sürecek” uyarısıyla mevcut düzenin acilen değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir kozmetik fabrikasında meydana gelen ve 6 işçinin hayatını kaybettiği yangın Türkiye’yi yasa boğarken, SGK Uzmanı Sertaç Sedat Köksal’dan çarpıcı açıklamalar geldi. Köksal, yaşanan facianın bireysel bir hata veya anlık bir ihmalin ötesinde, Türkiye’de yıllardır süregelen yapısal bir denetim zaafiyetinin sonucu olduğunu söyledi.
Köksal’ın açıklamaları, iş güvenliği süreçlerinin neden yeterince işlemeyebildiğini ve özellikle yüksek riskli bölgelerde can kayıplarının neden tekrar ettiğini gözler önüne seriyor.

“Kağıt Üstünde Her Şey Var, Sahada Hiçbir Şey Yok”

Köksal, SGK işyeri tescilinin tamamen dijital ortamda yapılmasının büyük bir sorun yarattığını belirtiyor. Mevcut sistemde bir işletme yalnızca evrak yükleyerek açılış yapabiliyor; işyeri gerçekten var mı, uygun mu, riskli mi, şartlar yerine getiriliyor mu gibi kritik sorular sahada kontrol edilmiyor.

Bu durumu şöyle özetliyor:
“Bir işyerini bilgisayar ekranından açabilirsiniz; ama iş güvenliğini bilgisayar başında sağlayamazsınız. Kayıt yaparsınız ama can güvenliği sağlayamazsınız.”

Uzmanlara göre bu durum yalnızca SGK ile sınırlı değil. İŞKUR tescilleri de büyük oranda evrak üzerinden yürütülüyor ve işletme faaliyet için gerçekten uygun mu sorusunun yanıtı çoğu zaman sahada aranmadığı için büyük risk ortaya çıkıyor.

“Teknik İş Müfettişleri Üretim Başlamadan Sahaya İnmek Zorunda”

Köksal, özellikle kimyasal madde kullanılan sektörlerde teknik iş müfettişinin üretim başlamadan önce tesisin içine girip fiziki denetim yapması gerektiğinin altını çiziyor. Ancak pratikte bu süreç çoğu zaman işletmenin beyanına bağlı yürütülüyor veya tamamen devre dışı kalıyor.

Dilovası’ndaki yangın faciasında da benzer bir tablo olduğu değerlendiriliyor: Yanıcı ve parlayıcı maddelerin bulunduğu tesiste çalışanların acil çıkışlara ulaşamaması, yangın ekipmanlarının yeterli olmaması ve yangının kısa sürede tüm alanı sarması, yapısal eksikliklere işaret ediyor.

“Bu Bir Kaza Değil, Sistemin Ürettiği Sonuç”

Köksal’ın en dikkat çekici uyarılarından biri şu:
“Bu iş kazası değil; sistemin kurgusunun doğal sonucu. İnsanlar evrak yükleyerek işyeri açabiliyor ama kimse gidip işyerini gerçekten görmüyor.”

Bu çarpıcı değerlendirme, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliğinin neden kağıt üzerinde kaldığını açıklıyor. Sanayi bölgelerinde ardı ardına yaşanan yangınlar, patlamalar, iş kazaları ve ölümler; yalnızca teknik hatalar değil, denetim kültürünün zayıflığının sonucu.

“Yapısal Değişim Şart, Aksi Halde Yeni Fecialar Kaçınılmaz”

Uzmanlara göre çözüm, işyeri açılış sisteminin tamamen yenilenmesi ve dijital tescilin tek başına yeterli görülmesinden vazgeçilmesi. Bir işletme üretime geçmeden önce:

Teknik iş müfettişi tarafından zorunlu saha denetimi,

Yüksek riskli tesislerde yangın–acil durum altyapısının yerinde kontrolü,

İş güvenliği uzmanı raporlarının gerçek ortamda doğrulanması,

SGK ve İŞKUR tarafından ortak denetim mekanizması oluşturulması,
gibi adımların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Sanayi yoğunluğu ile bilinen Dilovası gibi bölgelerde bu adımlar atılmadığı sürece benzer faciaların tekrar yaşanabileceği ve kayıt dışı–denetimsiz işletmelerin büyük risk oluşturduğu ifade ediliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *