Dolar currency
40,0685
0.06%
YatırımX Gündem Yeni Şafak Ekonomi Değil, Popülizm Yazıyor

Yeni Şafak Ekonomi Değil, Popülizm Yazıyor

Yeni Şafak, Merkez Bankası’nın faiz politikasını hedef alan manşetiyle yine popülist söylemlere sarıldı. Enflasyon %75’ken faiz indirimi çağrısı yapmak ekonomik cehaletten öte, bilinçli bir sabotajdır.

Türkiye ekonomisi, yıllardır uygulanan düşük faiz – yüksek kredi politikalarının ardından yüksek enflasyon ve bozulan makroekonomik dengelerle yüzleşiyor. Bu zorlu süreci tersine çevirmek için son bir yıldır uygulanan sıkı para politikası, iç talebi dengelemeyi ve enflasyonu kalıcı biçimde düşürmeyi hedefliyor. Ancak bu dönemde rasyonel zemine dönmeye çalışan ekonomi yönetimi, bazı medya organlarının hedefi haline gelmiş durumda.

Yeni Şafak gazetesi, 20 Haziran tarihli manşetinde “Merkez’in Faiz İnadı Sürüyor” başlığıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i açıkça hedef aldı. Haberde, bazı sanayicilerin "faiz indirimi beklentileri" ön plana çıkarılırken, enflasyonla mücadele kapsamında sürdürülen para politikasına doğrudan eleştiri yöneltildi.

Oysa aynı manşetin hemen yanındaki haber kutusunda, 2025 için açıklanan resmi enflasyon hedefi olan %24 rakamı yer alıyor. Enflasyonun %75 seviyesinde seyrettiği, yıl sonu tahminlerinin bile hala %40’ın üzerinde olduğu bir ortamda, politika faizinin %46’da tutulması Merkez Bankası’nın temel görevidir. Yeni Şafak ise bu tabloyu görmezden gelerek, faiz indirimi çağrısı yapan, ekonomi gerçeklerinden uzak bir çizgide pozisyon almaktadır.

Türkiye, geçmişte benzer söylemlerin dayattığı erken faiz indirimlerinin bedelini çok ağır ödedi. 2021-2022 döneminde yapılan indirimlerle birlikte kur şoku yaşandı, enflasyon üç haneye dayandı, vatandaşın alım gücü eridi. Bugün gelinen noktada ise faiz oranları, sadece kredi maliyeti açısından değil, aynı zamanda kur istikrarı ve enflasyon beklentileri için hayati önemde.

Yeni Şafak’ın popülist söylemlerle sürdürdüğü bu yayın politikası, kamusal sorumluluğu değil, siyasi angajmanları önceleyen bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Zira bugün Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, tekrar eski alışkanlıklara dönmek değil; yapısal reformlar ve kararlı politikalarla istikrarı sağlamaktır.

Ekonomide rasyonaliteye dönüş kolay olmaz. Faizler elbette kalıcı olarak yüksek seyretmeyecek. Ancak bu indirimin zemini, siyasi baskıyla ya da sanayicilerin geçici memnuniyetiyle değil; kalıcı fiyat istikrarı ve düşen enflasyonla hazırlanır. Yeni Şafak’ın sorumsuzca attığı bu manşet, yalnızca ekonomi yönetimini değil, doğrudan Türkiye’nin ekonomik geleceğini hedef almaktadır.

Sorulması gereken asıl soru şudur: Faiz neye göre düşürülecek?
Yüksek enflasyon, kur baskısı ve global belirsizlikler ortadayken faiz indirimi çağrısı yapmak sadece teknik cehalet değil, aynı zamanda ülke ekonomisini bilerek zayıflatma çabasıdır.

Bu haberi yayına alırken hiç mi düşünmediniz?

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *