
Aposkal: Mali Müşavirliğin Geleceği, Kodlarla Yazılıyor

Bugün size bir yazılımdan bahsedeceğim. Ama bu bir yazılım tanıtımı değil. Bu yazılımın arkasındaki niyetten, vizyondan ve belki de bugüne kadar çok az örneğini gördüğümüz bir tür "içeriden dönüşüm hikâyesinden" bahsedeceğim.
Adı Aposkal.
Türkiye'de KOBİ'lerin en büyük sorunlarından biri muhasebe süreçleriyle baş edebilmek. Gerek işletme sahipleri gerekse mali müşavirler için bu süreç, çoğu zaman evrak, telefon trafiği ve hatalı/eksik kayıtlarla dolu bir yük haline geliyor. Teknolojinin geliştiği bir çağda bu kadar manuel ve hantal ilerleyen bir sistemin artık değişmesi gerekiyordu. İşte Aposkal tam da bu boşluğu gördü — daha doğrusu, yaşadı.
Bugün Türkiye'de birçok girişim güzel fikirlerle doğuyor ama çoğu masa başında şekilleniyor. Aposkal’ın farkı ise burada başlıyor: Bu yazılım, bizzat o sürecin içinden gelen, mali müşavir olarak yıllarca alanda çalışmış iki isim — Furkan Şevki Arıcı ve Cenk Batur — tarafından geliştirildi.
Yanlarına bu işin teknik mimarisini inşa eden Bilgisayar Mühendisi Mehmet Güngören gibi deneyimli bir CTO eklendiğinde, artık sadece problemi bilen değil, çözüm üretebilen bir ekip ortaya çıktı. Ar-Ge'si sahada yapılan, her satırı yılların birikimiyle yazılan, kullanıcı dostu, ölçeklenebilir ve tam anlamıyla yerli bir çözüm.
Bu üçlü ekip sadece yazılım üretmiyor; bir zihniyet değişimi yaratıyor.
Aposkal; ön muhasebe ve genel muhasebe işlemlerini aynı çatı altında buluşturan, e-Fatura ve e-Arşiv desteği ile otomatik yevmiye kayıtları oluşturan ve en önemlisi mali müşavirlerin sisteme entegre şekilde çalışabildiği bir yapıyı hayata geçiriyor.
Bu şu demek: Artık işletme sahibi bir fatura kestiğinde, mali müşavir otomatik olarak onu sistemden görüyor. Belgeler kaybolmuyor, yanlış anlaşılmalar ortadan kalkıyor. Hatta sistem yapay zekâ destekli algoritmalarla benzer işlemleri öğrenip öneriler sunuyor. Düzenli müşterilere kesilen faturalar için tekrar tekrar veri girişi yapılmasına gerek kalmıyor.
Kısacası Aposkal; işi kolaylaştırıyor, hata payını azaltıyor, zamandan kazandırıyor. Ama asıl kritik fark: İletişimi sadeleştiriyor.
Mali müşavir ile KOBİ arasındaki geleneksel duvarı kaldırıyor. Süreci şeffaflaştırıyor.
*****************
Geçtiğimiz günlerde Aposkal ekibini yerinde ziyaret etme şansı buldum. Gördüğüm tablo çok netti: İşini bilen, işini seven ve ülkenin gerçek dinamiklerine hâkim bir ekip. Ayrıca Aposkal şu an bir teknopark bünyesinde faaliyet gösteriyor. Bu da hem teknik Ar-Ge süreçlerinde hem de mali teşviklerde büyük bir avantaj sağlıyor. Zaten tüm süreçleri bilen bir ekip için bu teşviklerin ne zaman, nasıl ve neye göre kullanılacağını bilmek başlı başına bir rekabet avantajı.
Bu yapının içinde yalnızca yazılım değil; devletin sağladığı olanakları doğru değerlendirme, sürdürülebilir büyüme ve regülasyonlara tam uyum var. Yani Aposkal hem teknik olarak hem de mevzuat açısından çok sağlam adımlarla ilerliyor.
Ben Aposkal’ın kurucularından Cenk Batur’u kısa bir süredir tanıyorum ama sanki yıllardır dostmuşuz gibi hissettik ikimizde. Dürüstlüğü, işine olan bağlılığı ve insan ilişkilerindeki samimiyeti bu projeye de doğrudan yansımış. Bir girişimde teknik yeterlilik önemli olabilir ama yatırımcıların son dönemde en çok baktığı şey "kim yapıyor?" sorusu. Çünkü fikir çok, yazılım çok; ama dürüst, kararlı ve sahici insan az.
Bugün birçok yatırımcı, artık sadece ürüne değil; ekibe yatırım yapıyor. Cenk abi gibi işin mutfağından gelen, iş ahlakı olan bir CFO’nun bu projede olması, Aposkal’ın sadece teknik değil, etik bir temel üzerine de kurulduğunu gösteriyor.
Türkiye’deki vergi mevzuatı her geçen gün daha karmaşık hale gelirken, dijitalleşme konusunda geriden gelen bir KOBİ ekosistemiyle karşı karşıyayız. Aposkal bu açığı kapatmak için doğmuş bir girişim. Ve evet: Şu anda doğru zamanda, doğru yerde duruyor. Bugün Aposkal’a yatırım yapmak, sadece bir yazılım girişimine ortak olmak değil; aynı zamanda Türkiye’de KOBİ’lerin dijitalleşme sürecine, muhasebe sistemlerinin sadeleşmesine ve hatta mesleki itibara bir katkı sunmaktır.
Aposkal, sadece bir yazılım değil; emeğin, bilginin ve vizyonun birleştiği bir dijital dönüşüm hikâyesidir. Sahadan gelen bilgiyi, mühendislikle birleştirmiş, kamu teşviklerini akıllıca kullanarak yolunu sağlamlaştırmış bir girişimdir.
Ve biz biliyoruz ki, içten gelen işler gecikir ama asla yarı yolda kalmaz.
Aposkal’ın yolu açık, geleceği parlak.