Midas’ın Aldığı Yatırımın Mesajı: Zamanı ve Yatırımcıyı Doğru Seçmek
Türkiye’de girişimcilik zor. Bunu inkâr eden olmaz.
Sermaye bulmak zor, yatırımcı ikna etmek zor, doğru ekip kurmak zor.
Ama aslında işin özü, her şeyin zorluğunda değil.
Asıl mesele doğru zamanda, doğru fikirle, doğru yatırımcıyla masaya oturabilmek.
Çünkü yanlış zaman…
Yanlış ortak…
Yanlış yatırımcı…
Bunların üçü birleşti mi, seni yıllarca uğraştırır.
Ama denklemi tutturduğunda, o imkânsız görünen kapılar bir anda ardına kadar açılır.
İşte girişimcilik, tam da bu dengeyi bulma sanatı.
Benim de çok yaşadığım süreçler oldu.
Aylarca sunumlar hazırlandı, tablolar yapıldı, mailler atıldı.
Görüşmeler yapıldı, umutlar büyüdü, hayaller kuruldu.
Ama sonunda olmadı.
Hatta unutmadığım bir an var.
Türkiye’nin en büyük aracı kurumlarından birinin girişim iştirakinin başındaki kişi…
Daha ilk cümlede bana, hiçbir şey sormadan, hiçbir detay dinlemeden…
“Ben şahsen bu işe yatırım yapmam” dedi.
Daha merhaba bile demeden, vizyonu masaya koyuyor adam.
Yatırımcının işi dinlemek değil mi?
Fikri tartmak, potansiyeli görmek, karşısındaki insanın azmini ölçmek değil mi?
Ama yok. Daha ilk saniyede kestirip atıyor.
Sonra dönüp inovasyondan bahsediyorlar…
Ekosistemden, girişimcilerden, Türkiye’nin geleceğinden…
Bana hep saçma ve aptalca geldi.
Hele ki bu tarz kişiler çıkıp “biz girişim fonuyuz” diye haber yaptırınca…İyice komedi.
Ama benim işlerim, benim içeriklerim hâlâ konuşuluyor.
Bugün o aracı kurumun haberlerini araştırdığınızda ilk karşısına çıkan site benim, yani; yatirimx.com.tr.
Belki de o kurumun CEO’su, haberleri görünce “bizim fonun haberi nerede?” diye kendi ekibine soruyordur…
Ama bulamayınca bir anlığına içinden geçiyordur: “Keşke o gün masada farklı konuşsaydık.”
…
Ve bugün geldiğimiz noktada sahnede başka bir isim var:
Egem Eraslan.
1992 doğumlu.
Ben 90’lıyım.
89, 90, 91, 92 doğumlular bence Türkiye’nin en şanslı kuşağı.
Çünkü biz internetin büyümesini yaşadık.
Sosyal medyanın patlamasına tanıklık ettik.
Dünyada olanı anında gördük, anında öğrendik.
Ve aynı anda denedik.
Bizim kuşak hem gözlemledi hem uyguladı.
Bu yüzden bu kuşaktan çıkan girişimciler farklı.
Daha hızlı, daha cesur, daha vizyoner.
Egem de bunun en canlı örneği.
Midas ile aldığı 80 milyon dolarlık Seri B yatırımı…
Sadece bir şirketin büyümesi değil.
Aslında tüm Türkiye’ye verilen bir mesaj:
“Bu iş burada da olur.”
Bugün Midas toplamda 140 milyon doların üzerinde yatırım aldı.
Türkiye’de ilk kez bir fintech girişimi bu seviyeye ulaştı.
Ve bu, hem cesaretin hem vizyonun ödülü.
…
Şunu açık söylemek lazım:
Midas, geleneksel aracı kurumlardan katbekat hızlı.
Benim portföyüm büyük, o yüzden hâlâ bir bankayla çalışıyorum.
Ama geçenlerde sevdiğim bir arkadaşım için Midas hesabı açtım.
Abartısız söylüyorum: beş dakika.
Hesap açıldı.
Kimlik doğrulandı.
Para transferi yapıldı.
Ve portföy hazır.
Beş dakika…
Bu hızın yanına hiçbir aracı kurum yaklaşamaz.
Çünkü mesele teknoloji değil, zihniyet.
Eski kurumlar hâlâ aynı kafada.
Değişime inanmıyorlar, inovasyona yatırım yapmıyorlar.
Ama zaman onların aleyhine işliyor.
Yarın bir gün piyasadan silinmeleri kaçınılmaz.
…
Birkaç Söz
Buradan Egem Eraslan’a da birkaç kelam etmek istiyorum.
Midas’ın geldiği noktayla gurur duyuyorum.
Çünkü biliyorum ki sen de benim gibi developer kökenlisin.
İşleri doğru insanlara devretmeyi bildin.
Ekip arkadaşlarına güvendin.
Ve bu güvenin karşılığını aldın.
Ama bir uyarım var.
Özellikle Twitter tarafında büyüme stratejisi kritik.
Fenomenlere reklam verirken çok dikkatli olmanız lazım.
Yanlış kişilerle çalışmak, markayı zedeleyebilir.
Doğru kişilerle ilerlemek ise büyümeyi katlar.
Bugün Midas, sadece Türkiye’nin değil…
Bölgenin en güçlü fintech hikâyesine dönüşüyor.
Ve bu hikâyeyi büyütmek, doğru adımlarla mümkün.
Ben şahsen gurur duyuyorum.
Hem kuşağımdan böyle bir başarı çıktığı için…
Hem de Türkiye girişimcilik ekosisteminin büyüyebileceğini bir kez daha gördüğüm için.
