Aşağıdaki köşe yazısı, yatırım teknolojileri ve medya girişimciliği alanında faaliyet gösteren YatırımX’in kurucusu Alper Tunga Akkuş’un, 27 Temmuz 2025 tarihli kişisel köşe yazısıdır. Yazı, son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılan Mükellef.Co hakkında hem kullanıcı deneyimlerine hem de medya yansımalarına dayalı eleştirel bir değerlendirme içermektedir.
Ekonomim Gazetesi’nde geçtiğimiz gün Didem Eryar Ünlü’nün yazdığı “Girişimciliğin Yeni Dilini Yazıyor” başlıklı köşe yazısını okurken, açıkçası ilk tepkim şu oldu:
“Ne alaka?”
Yani bir yanda girişimciler sinir krizinin eşiğinde; diğer yanda şık cümlelerle cilalanmış bir PR yazısı. Bir an kendimi Tesla hissesi almış ama direksiyona oturunca Tofaş Şahin’le karşılaşmış gibi hissettim.
“Girişimciliğin yeni dili” diyorsanız, en azından o dilde müşteri hizmetlerine ulaşabilmek, şirket kurarken aylar kaybetmemek, yanlış NACE kodlarıyla uğraşmamak, 6 bin TL borçla sabah uyanmamak gibi kelimeler de olmalı.
Gerçek Kullanıcı Deneyimi: Twitter'da Değil, Şikayetvar'da Yazılıyor
Reklamlarda “3 günde şirket kuruyoruz” diyorlar. Şikayetvar’da “19 gün oldu hâlâ bir sonuç yok” diyen onlarca insan var.
Eğer dijital girişimcilik buysa, Excel'de vergi dairesi sıra numarası kovalayanlar daha yenilikçi kalıyor.
Bir kullanıcı (Sefa), Mükellef.Co ile şirket kurmaya çalışıyor. Sonuç? 3 kere vergi dairesine gitmiş, sistemler uyuşmuyor, muhasebeci yanlış yönlendiriyor, müşteri hizmetleri konudan bihaber.
Bir diğeri (Kader), ücret iadesi talep ediyor, günlerce bekletiliyor. “Biz ödemeyi anında yapıyoruz, siz neden yapmıyorsunuz?” diyor. Haklı.
Başka biri (Harun) eLogo ile entegre çalıştığını zannederken karşısına 6.176 TL borç çıkıyor. Hani fatura kesilmişti?
Bu üç örnek ne yazık ki buzdağının görünen kısmı. Sadece Şikayetvar'da 464 şikayet var.
R10, DonanımHaber, Technopat, Ekşi Sözlük... oralara hiç girmiyorum bile. “Mükellef mağdurları kulübü” açılırsa, ay sonunda networking etkinliği bile düzenlenir.

Satış Öncesi Vaadler: Evet Efendim! Satış Sonrası Gerçeklik: Ses Yok...
Yazılımcıların bildiği bir kural vardır: Bir sistemin gerçek kalitesi, hata anındaki davranışıyla ölçülür.
Mükellef.Co sisteminde her şey güzel giderken herkes memnun.
Ama işler sarpa sarınca ortalıkta muhatap yok.
Müşteri hizmetleri "Bizi ilgilendirmez", muhasebeci "Vergi dairesiyle konuşun", vergi dairesi "Yanlış yönlendirilmişsiniz", kullanıcı ise "Ben ne yaptım da bu çileyi hak ettim?" modunda.
Hele satış sonrası süreçlerdeki sessizlik...
İşte girişimcilik böyle susturuluyor.

Yapay Zekâ, API, e-Dönüşüm: Güzel Kelimeler, Ama Yetmiyor
Yazıda geçen kavramlar kulağa çok hoş geliyor: Robom, Workhy Connect, yapay zekâ destekli e-dönüşüm çözümleri...
Ama asıl sorun şu:
İnsanlar robotla konuşmuyor, etle kemikten müşteri hizmeti arıyor.
Girişimcilik teknolojidir, evet. Ama aynı zamanda güvendir, şeffaflıktır, sadakattir.
Her gün yüzlerce mikro girişimci hayalini kurduğu işi kurmaya çalışıyor. Bir kısmı yola başlarken Mükellef.Co’yu seçiyor.
Seçtikten sonra ne oluyor?
Şikayetlerde ortak nokta şu:
"Biz sistemden çıktık, ama para sistemde kaldı."
Sayın Köşe Yazarına Not
Didem Hanım, yazınızı kötü niyetle yazmadığınıza inanmak istiyorum.
Ancak keşke o yazıyı yazmadan önce birkaç gerçek kullanıcı şikayeti okusaydınız.
Belki o zaman “yeni bir girişimcilik dili” yerine, eski sorunları yeni terimlerle örtmenin risklerini görürdünüz.
Girişimcilik dediğiniz şey, biraz da “önce müşteriyi anlamak” meselesidir.
Mükellef.Co bir vizyon koydu, tamam.
Ama o vizyonun arkasındaki yol, çukurlarla dolu.
3 günde şirket kurmak istiyorsanız, 30 gün ruh sağlığınızı da test etmeniz gerekebilir.
Girişimciliğin yeni dili yazılacaksa, önce şu üç kelime eksik olmasın:
Zamanında, eksiksiz, şeffaf.
Bunlar olmadan “yeni dil” değil, eski sorunların tekrarı olur.
