YatırımX Ekonomi 35 Yıllık Başarı Hikayesi Bitti mi? Türk Hazır Giyimde Tarihi Gerileme

35 Yıllık Başarı Hikayesi Bitti mi? Türk Hazır Giyimde Tarihi Gerileme

Artan maliyetler ve baskılanan kur politikaları nedeniyle rekabetçiliğini yitiren Türk hazır giyim sektörü, son iki yılda tarihi bir ihracat kaybı yaşayarak alarm veriyor. Ayrıntılar haberde...

Avrupa ve dünya pazarlarında uzun yıllardır güçlü bir konumda olan Türkiye hazır giyim sektörü, son iki yıldır tarihi bir gerileme yaşıyor. Özellikle 2022'den bu yana devam eden ihracat düşüşü, sektörün küresel pazardaki payını eritiyor. 

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından yapılan son açıklamalar, sektörün geleceğine yönelik ciddi endişeleri gözler önüne serdi.

TGSD Başkanı Toygar Narbay'ın paylaştığı verilere göre, Türk hazır giyim sektörünün dünya ticaretinden aldığı pay, 35 yıl sonra ilk kez yüzde 3'ün altına düşerek 2,96'ya geriledi. 

Geleneksel ve en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği'ndeki (AB) payımız ise 30 yıl sonra yüzde 5'in altına inerek yüzde 4,65 seviyesine geriledi. Bu düşüş, sektörün rekabet gücünü hızla kaybettiğinin en somut göstergesi olarak değerlendiriliyor.

2024 yılının ilk yarısında dünya hazır giyim ihracatı yüzde 6 artarken, Türkiye'nin ihracatı yüzde 6,5 azaldı ve bu dönemde ihracatı düşen tek ülke Türkiye oldu. 

Artan üretim maliyetleri, baskılanan kur politikaları ve jeopolitik belirsizlikler, sektörün uluslararası arenada rakiplerine (Bangladeş, Vietnam gibi) karşı avantajını yitirmesine yol açtı.

İstihdam ve Üretim Kayıpları

Sektördeki bu olumsuz tablo, ciddi ekonomik sonuçlar doğuruyor. Artan ithalatın ve azalan ihracatın etkisiyle 2025 yılı sonunda 2 milyar dolarlık bir üretim kaybı bekleniyor. 

Her 1 milyar dolarlık kaybın 31 bin 500 kişinin işini kaybetmesine yol açtığı düşünüldüğünde, bu durumun istihdam üzerindeki etkisi de yıkıcı oluyor.

Yılın ilk yarısında hazır giyim ve tekstil sektörlerinde toplam 55 bin 840 kişilik istihdam kaybı yaşandı. Eğer acil önlemler alınmazsa, yıl sonunda bu rakamın 100 bine ulaşabileceği öngörülüyor. 

TGSD Başkanı Narbay, sektörün iki yıldır zararına üretim yaptığını ve birçok firmanın öz sermayesini kaybettiğini belirtirken, bazı müşterilerin üretimi yurtdışına taşıma yönünde baskı yaptığını ifade etti.
 

İlaç Zehre Dönüştü
 

TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren, uygulanan ekonomik politikaların sektör için bir "ilaç" olması gerekirken, doz aşımı nedeniyle "zehre" dönüştüğünü savundu. Enflasyonun üzerinde seyreden faiz oranlarının ve belirsizliğin sanayiciyi zorladığını belirten Özüren, kısa vadeli desteklerin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Sektör liderleri, acil olarak atılması gereken adımları içeren 10 maddelik bir çözüm listesi sundu:

Kur Politikası: Kurun enflasyonla uyumlu hale getirilmesi ve net ihracatın yüzde 10'u kadar destek verilmesi.

Finansman: Sermaye açığının düşük faizli, uzun vadeli kredilerle giderilmesi.

İstihdam Desteği: 2.500 TL'lik işçi desteğinin tüm firmalara sağlanması ve asgari ücret desteğinin bölgesel olarak artırılması.

İhracat ve Lojistik: Eximbank desteklerinin artırılması, vadelerin uzatılması ve mikro ihracat ile lojistik maliyetlerinin kolaylaştırılması.

Enerji ve Altyapı: Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımlarındaki ruhsat sorunlarının çözülmesi.

Sosyal Güvenlik: EYT sonrası iş gücünün geri kazanılması için emekli çalışanlardan SGK primi alınmaması ve ev kadınlarının SGK primlerinin 3 yıl süreyle muaf tutulması.

Kurumsal Yapı: Ölçek büyütmenin teşvik edilmesi ve büyük firmaların desteklenmesi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *