Borç ilişkilerinde yaşanan anlaşmazlıklar zaman zaman duygusal tepkilere yol açabiliyor. Özellikle borçlu kişi ödeme yapmadığında, alacaklılar çareyi borçlunun ailesine veya arkadaş çevresine mesaj atmakta bulabiliyor. Ancak bu yöntem, sanıldığının aksine hem hukuken sakıncalı hem de cezai sonuçlar doğurabilecek bir davranıştır.
1. Borçlunun Yakınlarına Mesaj Atmak Neden Suç Sayılabilir?
Borçlunun ailesine, eşine, arkadaşına veya iş çevresine mesaj atarak onu ifşa etmek veya borcun ödenmesi yönünde baskı kurmak, Türk Ceza Kanunu ve ilgili diğer mevzuatlar kapsamında suç teşkil edebilir.
a) Hakaret ve İftira Suçu (TCK 125 ve 267)
Borçlunun çevresine “beni dolandırdı”, “paramı çaldı”, “hırsız” gibi ifadelerle mesaj göndermek, hakaret ve iftira suçunu oluşturabilir. Mahkeme kararı olmadan bir kişiye bu tarz sıfatlar atfedilmesi, 3 aydan 4 yıla kadar hapis cezasına neden olabilir.
b) Kişisel Verilerin İzinsiz Kullanımı (KVKK)
Borçlunun yakınlarının iletişim bilgilerine izinsiz ulaşmak ve bu kişilere mesaj atmak, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırıdır. Bu durum idari para cezası ile birlikte hapisle sonuçlanabilecek bir ihlale dönüşebilir.
c) Kişilik Haklarına Saldırı ve Manevi Tazminat (TMK 24-25)
İtibar zedeleyici ifadeler, borçlunun ailesi veya sosyal çevresi önünde küçük düşürülmesine neden olabilir. Bu durumda borçlu, kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle manevi tazminat davası açabilir. Açılan davalarda on binlerce liralık tazminat kararları verilmiştir.
2. “Ama Benim Param” Demek Her Zaman Yeterli Değildir
Alacaklılar çoğu zaman duygusal tepkiyle, “Benim paramı aldı, ödemedi, dolandırdı” diyerek tepkilerini sosyal çevreye taşımaktadır. Ancak borcun varlığı, mahkeme kararıyla sabitlenmeden kişiyi itham etmek suç olarak değerlendirilir. Hukuki haklılık, her zaman fiili eylemlerle savunulamaz.
3. Ekran Görüntüleri ve Yazışmalar Delil Sayılıyor
WhatsApp, Instagram mesajları, SMS kayıtları gibi yazışmalar artık mahkemelerde delil olarak kabul edilmektedir. Yani öfkeyle yazdığınız bir mesaj, karşı tarafın suç duyurusuyla size karşı kullanılabilir. Bu nedenle yazılı iletişimlerde dikkatli olunması gerekir.
4. Alacak Takibinde İzlenmesi Gereken Hukuki Yol
Borçlu kişiden alacağınızı tahsil etmek için duygusal değil, yasal yollar tercih edilmelidir. Atılacak doğru adımlar şunlardır:
a) Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunmak
Eğer gerçekten dolandırıcılık olduğunu düşünüyorsanız, savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmalısınız. Dekontlar, yazılı beyanlar ve tanıklar bu süreçte delil olarak sunulabilir.
b) İcra Takibi Başlatmak
Borç ilişkisi yazılı belgeye dayanıyorsa (senet, sözleşme, dekont), icra müdürlüğü aracılığıyla takip başlatılabilir. Bu yöntem, yasal çerçevede doğrudan sonuç alınmasını sağlar.
c) Arabuluculuk Yoluna Başvurmak
Borç alacak davalarında artık birçok durumda arabuluculuk zorunludur. Taraflar mahkemeye gitmeden önce bu süreçte uzlaşma sağlayabilir.
5. Sonuç: Haklıyken Haksız Duruma Düşmemek İçin Dikkatli Olun
Alacağınızı almak sizin hakkınız olabilir. Ancak bu hakkı ararken borçlunun ailesini veya sosyal çevresini baskı altına alacak şekilde davranmak, sizi suçlu konumuna düşürebilir. Hukuki sınırların dışına çıkan her girişim, cezai yaptırımlarla karşılaşmanıza neden olabilir. En doğru yol, yasal süreci sabırla ve belgelerle yürütmektir.
