Türkiye’de son dönemde derinleşen ekonomik kriz ve yüksek enflasyon, özellikle çocukları olumsuz etkiliyor. Ülke, çocuk yoksulluğu oranlarında OECD verilerine göre Kosta Rika’nın ardından ikinci sıraya yerleşti. Türkiye’deki 21 milyon 817 bin 61 çocuğun yaklaşık 7 milyon 34 bini yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu, her üç çocuktan birinin temel beslenme, eğitim ve sosyal imkanlara erişimde ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.
Yoksulluğun Derinleşen Boyutları
Artan hayat pahalılığı, yükselen işsizlik ve alım gücündeki düşüş, Türk ailelerini zorlu bir geçim mücadelesine iterken, yoksulluk çocukların hayatının her alanına yayılıyor. Resmi verilere göre, Türkiye’deki hanelerin yüzde 51,8’i yoksul veya çok yoksul kategorisinde bulunuyor.
Hanelerin önemli bir kısmı günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
TÜİK 2024 verilerine göre, fertlerin yüzde 43,9’u kiralık konutlarda veya lojmanlarda yaşıyor.
Yüzde 31,3’ü sızdıran çatı veya nemli duvarlar gibi ciddi konut sorunlarıyla karşılaşıyor.
Temel İhtiyaçlara Erişimde Ciddi Kısıtlamalar
Yoksulluk, çocukların temel yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. TÜİK’in 2024 verileri, çocukların beslenme ve sosyal hayata katılımında yaşanan büyük eşitsizliği gözler önüne seriyor:
Beslenme Sorunları: 15 yaş ve altındaki çocukların yüzde 10’u günde en az bir kez taze meyve ve sebze tüketemiyor. Daha da vahimi, yüzde 23,1’i günde en az bir kez et, tavuk veya balık gibi önemli protein kaynaklarını alamıyor.
Sosyal ve Eğitimsel Kısıtlamalar: Çocukların yüzde 18,7’si, ücretli okul gezilerine ve etkinliklerine katılım sağlayamıyor. Bu durum, çocukların sosyal gelişimini ve akranlarıyla eşit deneyimler yaşamasını engelliyor.
Çalışma Ortamı: Hanelerin yüzde 11,2’sinde çocukların evde ders çalışabileceği uygun ve sessiz bir alan bulunmuyor.
Uluslararası Veriler ve Sosyal Destek İhtiyacı
Nefes'ten İlke Çıtır’ın aktardığı OECD verilerine göre, 38 ülke arasında Türkiye, çocuk yoksulluğunun en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında Kosta Rika’nın hemen ardından ikinci sırada yer alıyor.
Öte yandan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı raporları, aile ve yakınları yanında desteklenen çocuk sayısının son 13 yılda yaklaşık beş kat arttığını gösteriyor; bu sayı 34 bin 982’den 170 bin 317’ye yükselmiş durumda. Bu artış, yoksulluk nedeniyle devlet desteğine ihtiyaç duyan çocuklu ailelerin sayısındaki dramatik yükselişi ortaya koyuyor.
