Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan Menkul Kıymet İstatistikleri raporu, yurt dışında yerleşik yatırımcıların Türk finansal varlıklarına olan ilgisinin güçlenerek devam ettiğini ortaya koydu. 7 Kasım 2025 haftasına ait verilere göre yabancı yatırımcıların portföyündeki menkul kıymetlerin toplam stoku ve net değişiminde önemli artışlar kaydedildi.
Yabancı Portföy Stoğu 132 Milyar Doları Aştı
Raporun en dikkat çekici verisi, yabancı yatırımcıların portföyündeki menkul kıymetlerin toplam stoku oldu. 7 Kasım 2025 itibarıyla toplam piyasa değeri 132.435,2 milyon ABD Doları seviyesine ulaşan stok, bir önceki haftadaki 130.427,6 milyon ABD Doları seviyesine göre belirgin bir yükseliş gösterdi.
Stokun dağılımına bakıldığında, yurt dışı piyasa toplamının 83.702,9 milyon ABD Doları ile ana paya sahip olduğu görülürken, yurt içi piyasa toplamı ise 48.732,3 milyon ABD Doları olarak gerçekleşti. Yurt içi piyasada hisse senetleri stoku 32.363,9 milyon ABD Doları iken, DİBS (Kesin Alım) stoku 15.852,2 milyon ABD Doları olarak kaydedildi.
2,1 Milyar Dolarlık Güçlü Net Giriş
Yabancı yatırımcıların haftalık net alım (piyasa fiyatı ve kur/parite hareketlerinden arındırılmış) rakamı, önceki haftalara kıyasla yüksek bir giriş sinyali vererek 2.147,2 milyon ABD Doları olarak açıklandı.
Bu net değişimin büyük bir kısmı, 1.805,7 milyon ABD Doları ile yurt dışı piyasalardan geldi. Bu önemli girişin itici gücü ise yurt dışındaki Genel Yönetim İhraçları (Eurobondlar) kalemindeki 1.290,8 milyon ABD Doları tutarındaki net alım oldu. Finansal olmayan kuruluş ihraçlarında ise -8,6 milyon ABD Doları net çıkış yaşanırken, banka ihraçları 529,5 milyon ABD Doları net giriş kaydetti.
Yurt içi piyasada ise net değişim 341,5 milyon ABD Doları pozitif bölgede yer aldı. Bu girişte, DİBS (Kesin Alım) kalemindeki 311,5 milyon ABD Doları tutarındaki güçlü alımlar etkili oldu. Hisse senetlerinde ise 35,7 milyon ABD Doları net alım gerçekleşti. Bu veriler, yabancı yatırımcıların Türk finansal piyasalarına olan güveninin arttığını ve sermaye girişlerinin hız kazandığını gösteriyor.
