İstanbul Ekonomi Araştırma ve Danışmanlık A.Ş.'nin Ekim 2025 Türkiye Raporu, ülke ekonomisindeki karamsar tablonun derinleştiğini ortaya koydu. Rapora göre, toplumun büyük çoğunluğunda ekonomik algı olumsuz seyrederken, 12 aylık enflasyon beklentisindeki keskin yükseliş dikkat çekti.
Her 10 Kişiden 7'si "Ekonomi Kötü" Diyor
Aylık Türkiye Raporu'nun Ekim 2025 sonuçlarına göre, katılımcıların tam yüzde 72'si ekonominin mevcut durumunu "kötü" veya "çok kötü" olarak değerlendiriyor. Bu karamsar hava, muhalefet seçmenlerinde yüzde 93-96 bandında seyrederken, Cumhur İttifakı seçmenlerinde de yüzde 46-53 aralığında yüksek bir orana ulaştı.
Raporda dikkat çeken bir diğer siyasi veri ise, MHP seçmenlerindeki karamsarlık oranının bir önceki aya göre 16 puanlık önemli bir düşüş kaydetmesi oldu. Bu durum, kısa vadeli ekonomik tedbirlerin seçmen tabanında kısmi bir memnuniyet yarattığı şeklinde yorumlandı.
Ekonomik Baskı En Çok Onları Vurdu: İşsizler, Emekliler ve Kadınlar
Ekonominin zorluklarından en fazla etkilenen kesimler istihdam ve cinsiyet bazında incelendiğinde netleşti. Ekonomiyi "çok kötü/kötü" olarak görenlerin oranı, yüzde 77 ile işsizler ve hemen ardından yüzde 76 ile emeklilerde zirvede yer aldı. Bu iki kırılgan grubu özel sektör çalışanları takip etti.
Gelir-gider dengesinde ise kadınların erkeklere kıyasla daha fazla ekonomik zorluk çektiği belirlendi. Geliri giderini karşılamayan kadınların oranı, erkeklerden 4 puan daha yüksek çıktı. Ayrıca, "ucu ucuna geçinen" kadın katılımcıların oranı da erkeklerden 4 puan fazla iken, gelirinin giderinden fazla olduğunu belirten erkeklerin oranı ise kadınlara göre 7 puan daha yüksek seyretti.
Enflasyon Beklentisi Şaşırttı: Yüzde 61'e Yükseldi
Ekonominin geleceğine dair beklentilerde karamsarlık bir miktar azalma gösterse de (yüzde 54), enflasyon beklentisindeki sert bozulma raporun en çarpıcı sonucu oldu. 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi, bir önceki aya göre yaklaşık 7 puanlık sert bir artışla yüzde 54,1’den yüzde 61’e fırladı. Bu yükseliş, hane halkı düzeyinde devam eden ekonomik baskının ve güvensizliğin önemli bir işareti olarak değerlendiriliyor.
