YatırımX Ekonomi "İniş-Yok" Senaryosu: Türkiye Enflasyonu Yüzde 25 Altına İnmede Zorlanacak

"İniş-Yok" Senaryosu: Türkiye Enflasyonu Yüzde 25 Altına İnmede Zorlanacak

Fitch Solutions BMI, Türkiye ekonomisi için "iniş-yok" senaryosunu baz senaryoya yükseltti. Konuya ilişkin detaylar haberin içerisinde...

Küresel ekonomik analiz kuruluşu Fitch Solutions BMI, Türkiye ekonomisine dair değerlendirmesini güncelledi. Kuruluş, dezenflasyon sürecinde belirgin bir duraksama yaşandığını ve maliye politikasındaki gevşeklik ile hızlı kredi büyümesinin enflasyonist baskıları sürdürdüğünü vurgulayarak, Türkiye için "iniş-yok" (no-landing) senaryosunu baz senaryo olarak belirledi.

Büyüme Güçlü Kalırken Enflasyon Hedefleri Zorlanıyor

Fitch Solutions BMI makroekonomisti James Bennett, Bloomberg HT'ye verdiği röportajda, Türkiye'de kısa vadede büyümenin güçlü seyrettiğini ancak dezenflasyonun belirgin şekilde yavaşladığını ifade etti. Bennett'e göre, maliye politikasının yeterince sıkı olmaması, banka kredilerindeki hızlı artış ve potansiyel erken seçim beklentisi gibi faktörler riskleri artırıyor.

Yeni raporda Türkiye için "iniş-yok" senaryosunun baz senaryo olarak kabul edildiği aktarıldı. Bu senaryo, büyümenin desteklenmeye devam edeceğini ancak enflasyonun yüzde 25'in altına inmekte zorlanacağını öngörüyor.

Mali Disiplin ve Kredi Büyümesi Enflasyonu Besliyor

Bennett, mali disiplinin hedeflenen ölçüde güçlenmediğini ve bütçe açığının 2024 seviyelerine yakın kaldığını belirtti. Analiste göre, banka kredilerindeki aylık yaklaşık yüzde 2'lik güçlü artış, ekonomik faaliyeti desteklese de, enflasyonist baskıların hafiflemesini engelliyor.

Hem manşet hem de çekirdek enflasyonun aylık bazda yüzde 1,5 bandının altına inmemesi, dezenflasyon sürecinin belirgin bir şekilde yavaşladığının en önemli göstergesi olarak öne çıkıyor.

Yabancı İlgisi Var Ama Sermaye Girişleri Zayıf

Piyasa katılımcılarının dezenflasyon eğiliminin sona erdiğini düşünmeye başlaması durumunda, bu algı değişiminin Türk Lirası (TL) ve Türk tahvillerinde agresif satışları tetikleyebileceği uyarısında bulunan Bennett, bu durumu "asıl kritik risk" olarak değerlendirdi.

Hükümetin Orta Vadeli Program (OVP) takvimindeki 2026 Haziran'da öngörülen "yapısal dönüşüm aşamasına" geçiş için gereken alanın oluşmadığını belirten Bennett; dezenflasyondaki duraksama, yüksek bütçe açığı ve Merkez Bankası'nın yetersiz rezervlerini bu duruma gerekçe gösterdi. Ayrıca, 2028 yerine 2027'de erken seçim beklentilerinin sıkı maliye politikasını sürdürmeyi zorlaştırdığına dikkat çekti.

Türkiye'ye yönelik yabancı yatırımcı ilgisi yeniden oluşsa da, girişlerin halen zayıf kaldığı ifade edildi. Kalıcı sermaye akımlarının ancak makro istikrarın güçlenmesi ve enflasyonun kalıcı olarak düşmesiyle mümkün olacağı vurgulandı.

Uzun Vadeli Fırsatlar ve Rekabet Gücü Riskleri

Bennett, Türkiye'nin bölgesel konumu, sanayi altyapısı ve demografik avantajları sayesinde uzun vadeli yatırım açısından güçlü fırsatlar sunduğunu kabul etti. Ancak, yüksek işgücü maliyetleri ve aşırı değerli TL'nin ülkenin rekabet gücünü zayıflattığı uyarısını da yineledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *