Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda enflasyon hedefleri ve politika faizi ile piyasa faizleri arasındaki kritik farka dikkat çekti. Başkan Karahan, uzun vadeli kredi faizlerinin belirlenmesinde politika faizinin etkisinin nispeten sınırlı olduğunu vurgulayarak, piyasa faizlerinin neden düşmediğini detaylıca açıkladı.
Enflasyon Önceliği ve Dezenflasyon Süreci
TCMB Başkanı Karahan, konuşmasında üç temel hedeflerinin bulunduğunu belirtti: rezerv yeterliliği, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesini azaltmak ve fiyat istikrarını sağlamak. Karahan, bu hedefler arasında en önemli önceliğin fiyat istikrarı olduğunun altını çizdi.
Başkan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini, ancak hızının biraz yavaşladığını ifade etti. Manşet enflasyonda gıda fiyatları kaynaklı oynaklık yaşandığını ve beklentilerdeki gıda kaynaklı bozulmanın yıl sonu enflasyonunu etkilediğini söyledi.
"Bu düşüşü sağlamak için sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz."
Karahan, bazı mal gruplarında (temel mallar) enflasyonun manşetin altında seyrederken; kira ve eğitim gibi kalemlerde ise enflasyonun manşetin iki katından fazla olduğunu belirtti. Özellikle kira enflasyonunda deprem etkisiyle büyük şehirlere göçün fiyatlarda enflasyonist baskıya yol açtığını vurguladı. Ancak öncü verilerin kira enflasyonunun manşet enflasyona yakınsayacağını gösterdiğini de sözlerine ekledi.
Piyasa Faizi Sırrı: Beklentiler Belirleyici
Vatandaş ve reel sektör için kritik olanın piyasa faizleri olduğunu belirten Karahan, Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizleri büyük ölçüde politika faizi üzerinden şekillendirdiğini hatırlattı. Ancak asıl açıklama, uzun vadeli kredilerle ilgili geldi:
Uzun Vadeli Kredi Faizleri Neden Düşmüyor?
Krediyi veren kurumlar, uzun vadeli kredilerde fonlama maliyetinden çok o vadede beklenen enflasyonu baz alıyor.
Bu tür faizler, politika faizi yerine daha çok enflasyon gerçekleşmeleri, enflasyon beklentileri ve belirsizlik üzerinden şekilleniyor.
Merkez Bankası politika faizlerini düşürse bile, bu dönemde enflasyon beklentilerindeki yükseliş (25 puandan fazla) finansal aktörlerin fonlama maliyeti düşse bile bunu orta ve uzun vadeli kredilere yansıtmaktan çekinmesine neden oldu. Sonuç olarak, piyasa faizleri politika faizinden farklı yönde hareket etti.
Başkan Karahan, haziran ayındaki bir örneği de paylaşarak bu durumun tersinin de mümkün olduğunu gösterdi. TCMB'nin faizi sabit tuttuğu o dönemde, olumlu gelen enflasyon verileri sayesinde enflasyon beklentilerinin iyileşmesiyle piyasa faizlerinin ciddi ölçüde gerilediğini belirtti.
