Türk lirasının son yirmi yılda yaşadığı değer kaybı, vatandaşın cüzdanında ve mutfak alışverişinde derin izler bıraktı. Özellikle 2005 yılında hatırı sayılır bir alım gücüne sahip olan 5 TL'lik banknot, aradan geçen 20 yılda dramatik bir erime yaşayarak günümüzde neredeyse sembolik bir değere indi.
Market Raflarındaki Erime: Temel Gıdadan Tek Atıştırmalığa
Türk lirasındaki erime, en çıplak haliyle market raflarında hissediliyor.
Büyük zincir market verileri, 2005 yılında 5 TL ile 5 kg un, küp şeker ve sirke gibi birden fazla temel gıda ürününün rahatlıkla alınabildiğini gösteriyor. Hatta temel gıda miktarını dengeleyen bir tüketici, sepetine fındık kreması ve gofret de ekleyebiliyordu.;
Sözcü'nün haberine göre fiyat artışına rağmen 2010 yılında 5 TL, iki konserve bakliyat ve bir şişe sirke almaya hâlâ yetiyordu. 2015 yılında ise bu banknot, meyve-sebze reyonunda alım gücünü koruyarak bir kilogram muz, portakal veya nar gibi ürün kombinasyonları için kullanılabiliyordu.
Ancak 2020 yılı itibarıyla tablo kökten değişti. Bu dönemde 5 TL ile artık yalnızca 420 gram tavuk baget ya da üç paket hazır makarna (noodle) alınabiliyordu. Gelinen noktada, Kasım 2025 (Bugün) itibarıyla 5 TL'nin alım gücü neredeyse sıfırlandı. Artık bu banknotla yalnızca düşük maliyetli tek bir bisküvi veya benzeri küçük bir atıştırmalık sepeti doldurabiliyor.
Dolar ve Altın Karşısında Çöküşün Boyutları
Ekonomim’den derlenen verilere göre, 5 TL'nin değer kaybı uluslararası piyasalarda ve değerli madenlerde çok daha net görülüyor. 2005 yılı sonunda 5 TL'nin dolar karşılığı 3,7 dolardı. Bugün ise aynı para yalnızca 12 cent seviyesine geriledi.
Altın karşısındaki durum da benzer bir çöküşü işaret ediyor. 29 Aralık 2005'te bir gram 22 ayar altının fiyatı 22,4 TL idi ve bir gram altın için sadece beş adet 5 TL yeterliydi. Kasım 2025 itibarıyla bir gram 22 ayar altının 5.820 TL'ye yükselmesiyle, aynı miktarda altın alabilmek için tam 1.164 adet 5 TL'lik banknota ihtiyaç duyuluyor.
2005'te mutfak alışverişinin küçük kahramanı olan 5 TL, bugün enflasyonun ve ekonomik istikrar kaybının somut sembolüne dönüştü. Artık bu banknot, vatandaş için "cepte duran ancak alım gücü kalmayan" bir hatıra niteliği taşıyor.
