İsviçre merkezli yatırım bankası UBS, Avrupa ekonomisinde ihracat kaynaklı bir yavaşlama beklentisiyle yatırımcılara yönelik yeni bir rapor yayımladı. Küresel ticaretteki belirsizlikler ve zayıflayan doların Avrupa ihracatını olumsuz etkileyebileceğini öngören UBS, bu dönemde iç pazara dayalı sektörlerin daha cazip hale geldiğini belirtti.
UBS Strateji Başkanı Gerry Fowler, "Avrupa ekonomisindeki zayıflık neredeyse tamamen net ihracattan kaynaklanıyor. Tüketim, yatırım ve kamu harcamaları gibi diğer alanlar ise güçlü seyrini koruyor," ifadelerini kullanarak iç talebin önemine dikkat çekti.
İşte UBS'in Radarındaki Dirençli Sektörler
Rapora göre, dış ticaretten daha az etkilenen ve iç talebe odaklanan sektörler, yatırımcılar için önemli fırsatlar barındırıyor. UBS, özellikle dört alanda büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu vurguladı:
Kamu Hizmetleri: Fowler, "Kamu hizmetleri sektörü, belki de 20 yıl sonra ilk kez makul bir fiyatla büyüme sunuyor," diyerek sektörün cazibesini öne çıkardı.
Telekom: Yatırım harcamalarını azaltan telekom şirketlerinin nakit akışlarının güçlendiği, temettü verimliliklerinin arttığı ve dijitalleşme trendinden olumlu etkilendiği belirtildi.
Bankacılık: UBS, Avrupa bankalarının piyasa değerlemelerine göre hala en az yüzde 20 iskontolu işlem gördüğünü ve potansiyel taşıdığını belirtti.
Elektrifikasyon Odaklı Sanayi: Güçlü kâr artışı ve istikrarlı görünümüyle elektrifikasyon odaklı sanayi şirketlerinin de bu dönemde öne çıktığı ifade edildi.
Savunma Hisseleri İçin "Temkinli Olun" Uyarısı
UBS, son dönemde popüler olan savunma sanayi hisselerine yönelik ise temkinli bir duruş sergiledi. Sektörün "aşırı kalabalık ve pahalı" hale geldiğini belirten Fowler, bu alanda güçlü getiri potansiyelinin azaldığını ifade etti.
Olumlu beklentiler doğrultusunda UBS, geçtiğimiz ay Stoxx 600 endeksi için 2025 hedefini 600, 2026 hedefini ise 650 puana yükseltmişti. Bu hedefler, Avrupa borsaları için yıllık yaklaşık yüzde 10'luk bir getiri potansiyeline işaret ediyor. Benzer şekilde Deutsche Bank da Avrupa piyasalarına yönelik tavsiyesini "nötr" seviyesinden "pozitif"e çevirmişti.
