Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma hutbesinde İslam medeniyetinin temel taşlarından biri olan vakıf kültürünü gündeme taşıdı. “Vakıf: Yaratan’a Hürmet, Yaratılana Merhamet” başlıklı hutbede; infakın fazileti, vakıf kurumlarının tarihi misyonu ve günümüz tehditleri vurgulandı.
Hz. Osman'ın Örnekliğiyle Başladı
Hutbe, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Medine’de yaşanan su sıkıntısına karşı Hz. Osman’ın Rûme Kuyusu’nu satın alarak Müslümanların istifadesine sunmasıyla başladı. Bu davranışın, Allah yolunda yapılan en kıymetli vakıflardan biri olduğu ifade edildi. Peygamberimizin bu konudaki müjdesi hatırlatıldı:
"Kim bu kuyuyu satın alıp Müslümanların istifadesine sunarsa ona cennette bundan daha hayırlısı verilecektir.”
“Vakıf, Yardımlaşmanın Kurumsal Halidir”
Hutbede vakfın, insanlara faydalı olmayı ilke edinen bir iyilik kurumu olduğu vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Vakıf, sahip olunan imkânları mahlûkatın istifadesine sunmak, malı ebedî kılmak ve ahiret azığına dönüştürmektir.”
Kur’an’dan “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe erişemezsiniz…” ayetiyle vakıf anlayışının özüne işaret edildi.
“Ecdadımızın Vakıf Medeniyeti Bugüne Rehberdir”
İslam tarihinin, camilerden medreselere, kervansaraylardan çeşmelere uzanan büyük bir vakıf medeniyeti olduğu belirtilen hutbede, ecdadın bu mirası iyilikle yâd edildi:
“Hayırla yâd edilen nice eserler, bağış sahiplerinin ebedi sadakası olmuştur.”
Uyarı: “Vakıf Gelirlerini Amaç Dışı Kullanmak Vebaldir”
Diyanet, hutbede günümüzde bazı vakıf ve derneklerin istismarına dikkat çekti. Eğitim ve kültür görüntüsü altında yürütülen ancak inançlara zarar veren faaliyetlere karşı uyarı yapıldı:
“Vakıf adı altında yürütülen ve inancımıza, aile yapımıza zarar veren etkinlikler İslam’a aykırıdır.”
“Hayrın Anahtarları, Şerrin Kilitleridir”
Son bölümde vakıf kurumlarının korunması çağrısı yapılırken, şu ayetle hutbe sonlandırıldı:
“…Kendiniz için önceden ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz…” (Bakara, 110)
Peygamberimizin şu hadisiyle de hatırlatma yapıldı:
“İnsanoğlu ‘Malım, malım!’ deyip durur. Ey insanoğlu! Yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya hayır yapıp ahirete gönderdiğinden başka malın mı var?”