Finansal piyasalarda sık sık görüşleriyle gündeme gelen ekonomist Tunç Şatıroğlu, 14 Mayıs 2025 tarihli paylaşımında Türkiye’nin küresel rekabette geri kalmaması için iki temel adım atması gerektiğini vurguladı: düşük tek haneli enflasyon ve yapay zeka alanında dönüşüm.
Şatıroğlu’na göre, Türkiye:
Enflasyonu kalıcı olarak %5’in altına indirmeli,
Yapay zeka rönesansını mutlaka yakalamalı.
Şatıroğlu, bu iki koşulun sağlanamaması durumunda yapılan diğer tüm reform ve yatırımların çağdaş uygarlık seviyesini yakalamaya yetmeyeceğini ifade etti.
Enflasyon ve Yapay Zeka: Türkiye’nin Kaderini Belirleyecek İki Kavşak
Son dönemde yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele eden Türkiye, aynı zamanda dünya çapında hızla ilerleyen yapay zeka teknolojilerinde de rekabetten uzak kalma riskiyle karşı karşıya. Uzmanlara göre:
Enflasyonun %5’in altına çekilmesi, fiyat istikrarı ve sürdürülebilir büyüme için kritik.
Yapay zeka devrimini yakalamak, sanayi, eğitim, hukuk ve kamu politikaları başta olmak üzere tüm alanlarda stratejik atılım gerektiriyor.
Tarafsız Görüş: Yapay Zekayı Nasıl Yakalayalım?
Tunç Şatıroğlu’nun tespiti haklı olsa da, bu iki hedefin altını dolduracak yapı taşları eksik. Enflasyonla mücadele yalnızca para politikasıyla değil, hukuk güvenliği, üretim verimliliği ve eğitim sistemi ile mümkündür. Ancak Türkiye’de eğitim kalitesine ilişkin veriler, genç nüfusun çağın gerektirdiği teknolojik yetkinlikleri kazanmakta zorlandığını gösteriyor.
Yapay zeka devrimi için sadece teknolojik altyapı değil, eleştirel düşünceyi teşvik eden, yaratıcı ve sorgulayıcı bir eğitim sistemi de şart. Türkiye, bu alanda ciddi yapısal sorunlarla karşı karşıya. Dolayısıyla yapay zekayı yakalamak bir yana, mevcut eğilimlerle bilimsel düşünceyi destekleyen nesiller yetiştirmek bile gittikçe zorlaşıyor.
Sonuç olarak, Şatıroğlu’nun ortaya koyduğu vizyon doğru; ancak bu vizyona ulaşmak için çok daha derin ve köklü reformlara ihtiyaç var. Aksi halde hem ekonomik hem teknolojik alanda fırsatlar kaçmaya devam edecek.