Borsa İstanbul'da bir bilanço sezonu daha sona erdi. Şirketlerin satışlarında hafif bir düşüş olsa da karlılıklarında belirgin bir azalma yaşandı. Bu durum, yatırımcılar arasında endişe yaratırken, piyasada dikkatle takip edilen bir gelişme olarak kaydedildi. Bu sezonun sonuçları, şirketlerin gelecekteki stratejileri üzerinde de etkili olabilir.
Borsa İstanbul'da 2025 yılı ilk çeyrek bilanço sezonu geride kalırken, mali tablolar genel olarak zayıf bir görünüm sergiliyor. XUTUM endeksinde bilanço açıklayan 514 şirketin yüzde 51'i, yani 263 şirket kâr bildirirken, geri kalan şirketler zarar açıkladı.
XU100'de zarar açıklayanların oranı yüzde 30, XU030'da ise yüzde 31 seviyesinde. Enflasyon muhasebesi, kur etkisi, EUR/USD paritesi, talep zayıflığı ve yüksek finansman giderleri karlılıklardaki düşüşün temel nedenlerini oluşturuyor. Bankacılık ve Sigorta sektörleri, enflasyon muhasebesinden muaf olmalarının yanı sıra yüksek faiz ortamında marjlarını koruyabildi. Bankalar, özellikle net faiz marjındaki iyileşme ve güçlü komisyon gelirleriyle dikkat çekerken, sigorta şirketleri prim üretimi ve teknik kârlılıkta başarılı bir dönem geçirdi.
Savunma Sanayi ve Diğer Sektörlerdeki Performans Değişimi
Gıda sektöründe fiyatlama gücü yüksek olan ve maliyetlerini iyi yöneten şirketler, görece daha dirençli performans gösterdi. Savunma Sanayi, güçlü sipariş akışı ve kamu destekli projeler sayesinde pozitif ayrışan sektörlerden biri oldu. FAVÖK açısından en fazla artış sağlayan ilk üç sektör Taahhüt (%63), Gıda Perakende (%42) ve Savunma Sanayi (%31) olarak belirlendi. Net kâr bazında ise GYO (%96), Yemek Hizmetleri (%63) ve Savunma Sanayi (%56) ön plana çıktı. Ancak otomotiv tedarikçileri, tekstil ve demir-çelik gibi emtia odaklı sektörlerde sert kârlılık düşüşleri görüldü.
En fazla gerileme yaşayan sektörler arasında FAVÖK düşüşünde Yapı Malzemeleri (%73), BT Yazılım (%61), Kimya ve Otomotiv (%52) bulunuyor. Net kâr düşüşünde ise Enerji ve Elektrik (%93), Kimya (%90) ve Otomotiv (%70) sektörleri öne çıkıyor. BİST 100 şirketleri bazında sektörel kar/zarar analizine bakıldığında, banka ve sigorta sektörlerinin yüksek enflasyondan faydalandığı görülüyor.
Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Akkoyunlu, ikinci çeyrekte bankacılık ve sigorta sektörlerinin marj baskısı ile karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Ancak finansal varlıklardan sağlanan yatırım gelirlerinin güçlü kalabileceğini vurguladı. Akkoyunlu, en kötü senaryonun geride kalmış olabileceğini ancak henüz erken olduğunu ifade ederek, sektör bazlı ayrışmaların artacağını ve hisse seçiminin kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Özetle, ikinci çeyrekte geniş tabanlı bir toparlanma beklemek zor olsa da bazı sektörlerin pozitif ayrışma gösterebileceği belirtildi. Akkoyunlu, enflasyonda yavaşlamanın başladığını ancak fiyatlama gücünün henüz toparlanacak seviyede olmadığını ifade etti. Sıkı para politikasının sonuç vermesi ve faiz indirimlerinin başlaması durumunda yatırım ve tüketim iştahının toparlanabileceğini söyledi. 2026 başlarının kalıcı bir toparlanma için daha uygun bir zaman dilimi olabileceğini belirtti.
