Orta Doğu'da yaşanan gerilimlerin artmasıyla birlikte İsrail'in İran'a yönelik saldırıları bölgedeki gerginliği daha da tırmandırdı. Bu durum, petrol fiyatlarının yükselmesine sebep oldu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Tahran yönetimine karşı sert açıklamalar yapmasıyla birlikte beş ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu gelişmeler, bölgedeki siyasi ve ekonomik dengeleri etkileyerek uluslararası arenada endişe yaratmaya devam ediyor.
İsrail’in İran’a saldırması sonrasında petrol fiyatları yüzde 10 oranında yükselirken, ABD'nin de çatışmaya dahil olabileceği endişeleriyle arz endişesi beş ayın zirvesine yaklaştı.
Brent petrol varil başına 76 doların üzerinde işlem görürken, ABD ham petrolü 75 dolar civarında seyretti. ABD Başkanı Trump, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e "koşulsuz teslim" çağrısında bulunurken ulusal güvenlik ekibi toplandı.
Şu ana kadar İran'ın ham petrol ihracat altyapısı zarar görmese de çatışmanın etkileri deniz taşımacılığıyla sınırlı kaldı. Orta Doğu, dünya petrol üretiminin yaklaşık üçte birini gerçekleştiriyor ve geniş çaplı bir çatışma, fiyatları daha da yükseltebilir.
Global piyasalar bu düşmanlıklar nedeniyle sarsılırken yatırımcılar güvenli varlıklara yöneliyor ve petrol fiyatlarındaki oynaklık son üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Petrol opsiyonları, 2022'deki Rusya-Ukrayna savaşından bu yana hiç olmadığı kadar yükseliş beklentisini yansıtıyor.
Petrol piyasasındaki en büyük endişe Hürmüz Boğazı'nda yoğunlaşıyor; çünkü dünya ham petrol üretiminin beşte biri, Suudi Arabistan dahil olmak üzere, bu boğazdan geçiyor.
Saxo Markets'tan baş yatırım stratejisti Charu Chanana, "Trump'ın İran'a 'koşulsuz teslimiyet' çağrısı ve ülkenin dini liderine yönelik tehditleri, diplomasinin artık bir seçenek olmadığını gösteriyor. En kötü senaryoda Hürmüz'ün ablukaya alınması, fiyatları sert şekilde yukarı çekebilir" şeklinde konuştu.