Çin, nadir toprak elementleri ihracatına yönelik yeni lisanslama kurallarının küresel çapta yarattığı paniğin arkasında ABD’nin olduğunu öne sürdü. Perşembe günü yapılan açıklamada, Pekin yönetimi, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’in üst düzey bir Çinli ticaret müzakerecisi hakkındaki sözlerini "aşırı çarpıtılmış" olarak nitelendirdi ve Beyaz Saray’ın kısıtlamaların geri çekilmesi yönündeki çağrısını reddetti.
ABD'ye 'Paniğe Yol Açma' Suçlaması
Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü He Yongqian, bir basın toplantısında, "ABD'nin yorumu, Çin'in (nadir toprak elementleri ihracat kontrolü) önlemlerini ciddi şekilde çarpıtıyor ve abartıyor, kasıtlı olarak gereksiz yanlış anlama ve paniğe yol açıyor," dedi.
Sözcü, yeni ihracat lisanslama rejiminin küresel normlarla uyumlu olduğunu ve yürürlüğe girmeden önce Washington’ın bilgilendirildiğini belirtti. Ayrıca, lisans başvurularının uygun olması ve sivil kullanıma yönelik olması halinde onaylanacağını vurguladı. Bu açıklama, Çin'in, eserde olsa Çin nadir toprağı içeren her ürüne lisans şartı getireceği yönündeki küresel endişeleri gidermeyi amaçladı.
Ticaret Gerilimi ve Karşılıklı Suçlamalar
İktidardaki Komünist Parti'nin resmi yayın organı Halkın Günlüğü, ABD'nin kısıtlamaları kaldırma çağrılarına karşılık yedi maddelik bir bildiri yayınladı. Gazete, ABD'nin ulusal güvenlik endişelerini abarttığını ve kendi ihracat kontrol listesinin (3.000'den fazla madde) Çin'inkinden (900'e yakın) çok daha geniş olduğunu savunarak, Çin'in adımlarının uluslararası uygulamalarla tutarlı olduğunu yineledi.
Pekin, kendi hamlesinin başlangıcını ABD Ticaret Bakanlığı'nın çip üretim ekipmanlarına yönelik ihracat kısıtlamaları listesini sürpriz bir şekilde genişletmesine bağlarken, Washington ise Çin'in kritik mineraller hamlesini "şok edici" olarak nitelendiriyor.
Müzakereciler Arasındaki Kişiselleşen Tartışma
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in, Çin’in baş ticaret müzakerecisi Li Chenggang'ı "biraz dengesiz" ve "saygısız" olarak nitelendirmesi, sözlü tartışmayı kişisel alana taşıdı. Bessent, Li'nin liman ücretlerinin artırılması durumunda "küresel sistemde kaos yaratmakla" tehdit ettiğini iddia etti. Çinli Sözcü He Yongqian ise bu açıklamaların "gerçekleri ciddi şekilde çarpıttığını" belirtti ve Çin'in müzakere kurma inisiyatifini aldığını savundu.
İki süper güç arasındaki bu gerginlik, Başkan Donald Trump ile Çin lideri Xi Jinping arasında bu ayın sonlarında Güney Kore'de yapılması planlanan ve piyasa istikrarı için kritik öneme sahip toplantı öncesinde tansiyonu artırıyor.
