YatırımX Ekonomi Türkiye Ekonomisi Büyüdü Ama Tarım Çöktü! Eğilmez'den Sert Analiz

Türkiye Ekonomisi Büyüdü Ama Tarım Çöktü! Eğilmez'den Sert Analiz

Mahfi Eğilmez TÜİK büyüme verisini değerlendirdi. Tarımdaki yüzde 12,7 daralma maliyeti artıracak. Tüketimdeki artış, dezenflasyon programına güvensizliği yansıtıyor.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı 2025 üçüncü çeyrek Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini blogunda yayımladığı analizle değerlendirdi. Eğilmez, tarım sektöründeki keskin daralmanın gelecekteki maliyetinin ağırlaşacağına dikkat çekerken, yüksek seyreden hane halkı tüketiminin de hükümetin dezenflasyon programına olan güvensizliği gösterdiğini savundu.

Büyüme Rakamları ve Potansiyel Farkı

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 3,7 büyüme kaydetti. Eğilmez, bu oranı küresel yavaşlama ortamında "iyi bir oran" olarak nitelendirse de, Türkiye'nin yüzde 4,9 potansiyel büyüme oranının altında kaldığını hatırlattı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik büyüme ise yüzde 1,1 oldu.

Tarım Alarm Veriyor: Yüzde 12,7'lik Daralma

Büyümenin detaylarına inen Mahfi Eğilmez, tarım sektörü haricinde tüm sektörlerin büyüme kaydettiğini belirtti. Tarım sektöründeki yüzde 12,7'lik devasa daralmanın altını çizen Ekonomist, "Tarım sektöründeki bu olumsuz gidişin maliyeti giderek ağırlaşıyor, ileride daha da ağır olacak" uyarısında bulundu.

Eğilmez, hükümetin uluslararası kuruluşları dinlemeksizin kapsamlı bir tarım programı ve geniş destekleme uygulamasını derhal başlatması gerektiğini vurguladı.

Sanayi ve İnşaat Verileri Çelişkili mi?

Analizde dikkat çeken bir diğer nokta ise inşaat ve sanayi sektörlerindeki büyüme verileri ile sahadaki iş dünyası şikâyetlerinin arasındaki çelişki oldu.

İnşaat Sektörü: Firmaların "satışların durduğuna" yönelik şikâyetlerine rağmen, TÜİK verilerine göre inşaat sektörünün büyümede lokomotif olmaya devam ettiğini gösterdi.

Sanayi Sektörü: Özellikle tekstil başta olmak üzere sanayicilerin "işlerin kötüye gittiği, maliyetlerin çok yükseldiği" yönündeki şikâyetlerinin, İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı (KKO) ve Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) verileriyle haklı olduğunu gösterdiğini belirtti.

Eğilmez, bu durumun "ya inşaatçı ve sanayicilerin şikâyetleri haksız ya da TÜİK’in hesaplamaları sorunlu" olduğu anlamına geldiğini, iki durumun birden doğru olamayacağını ifade etti.

Hane Halkı Tüketimi Güven Eksikliğini İşaret Ediyor

GSYH'nin harcamalar yönünden analizinde, hane halkı tüketimindeki yüzde 4,8'lik artış öne çıktı.

Eğilmez, normal koşullarda bu artışın anormal sayılmayacağını ancak dezenflasyon programının uygulandığı bir ortamda bu artışın, hane halklarının enflasyonun düşeceğine inanmadığını ve tüketime devam ettiğini gösterdiğini vurguladı. Özellikle enflasyonun oldukça üzerinde reel faiz verilmesine rağmen tüketimin artmasının, enflasyon beklentilerinin kırılamadığının açık bir göstergesi olduğunu belirtti.

Kur Baskısı İhracatı Vurdu

Ekonomist, ihracatın yüzde 0,7 azalırken, ithalatın yüzde 4,3 artmasını da değerlendirdi. Bu tablonun, uygulanan kur baskılamasının artık ihracatı zorlamaya ve ithalatı teşvik etmeye başladığını gösterdiğini dile getirdi.

Kur baskılamasıyla enflasyonla mücadelenin kısa süreli bir uygulama olması gerektiğini belirten Eğilmez, sürenin fazlasıyla uzadığı için yan etkilerin artmaya başladığını ve hane halklarının dezenflasyona olan inancının zayıf kalmasının, programın etkinliğine olan katkıyı azalttığını ifade etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *