Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, son dönemde yurt dışında Türkiye'ye yönelik oluşan "pahalı ülke" algısı hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Eresin, bu algının kırılmasının ancak döviz kurlarındaki artışla mümkün olabileceğini belirterek, Türkiye'nin turizm sektöründeki rekabet gücünü artırmanın yollarını anlattı.
Döviz Kurları ve Turizm Sektörü İlişkisi
Türkiye’nin turizm sektörü, son yıllarda döviz kuru dalgalanmalarından önemli ölçüde etkileniyor. Döviz kurlarındaki artış, özellikle yabancı turistlerin Türkiye'ye seyahat etmelerini zorlaştırabiliyor. Müberra Eresin, yurt dışındaki bazı ülkelerde Türkiye’nin 'pahalı bir destinasyon' olarak algılanmasının, bu ekonomik faktörlerle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Eresin, özellikle Türk Lirası'nın değer kaybetmesi ile birlikte döviz cinsinden yapılan harcamaların daha düşük hale gelmesinin, Türkiye'nin rekabet gücünü artıracağına inandığını söyledi.
Eresin, "Yurt dışında Türkiye’ye yönelik 'pahalı ülke' algısını, döviz kurlarındaki artışla aşmak mümkündür. Özellikle dövizle yapılan harcamalar daha ekonomik hale gelirken, turistlerin Türkiye'yi tercih etmelerinin önü açılacaktır" dedi.
Turizmde Fiyat Politikaları ve Rekabet
TÜROB Başkanı, döviz kurlarındaki dalgalanmanın sektöre nasıl yansıdığı hakkında yaptığı değerlendirmelerde, fiyat politikalarının ve rekabetçi stratejilerin önemine değindi. Özellikle Avrupa ve Orta Doğu gibi geleneksel turist pazarlarında Türkiye'nin fiyat avantajlarını artırmasının gerektiğini belirten Eresin, "Turizmde sürdürülebilir büyüme için, fiyat odaklı rekabetin doğru yönetilmesi şart. Döviz kurlarındaki artışın, fiyat algısını daha uygun hale getireceğini öngörüyoruz, fakat bu avantajı iyi yönetmek ve doğru hedef kitleye ulaştırmak çok önemli" diye konuştu.
Hedef Pazarlar ve Yeni Yatırımlar
Eresin, Türkiye'nin hedef pazarlarında daha geniş bir yelpazede turist çekebilmesi için yeni yatırımların ve pazarlama stratejilerinin devreye sokulması gerektiğini de vurguladı. Özellikle sağlık turizmi, kültürel turizm ve eko-turizm gibi niş alanların geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Eresin, "Yurt dışındaki algıyı değiştirmek için, sadece fiyat rekabeti değil, aynı zamanda Türkiye'nin sunduğu benzersiz deneyimlerin de ön plana çıkartılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin Turizm Potansiyeli ve Gelecek Perspektifi
Eresin, Türkiye’nin sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi zenginlikler ve kültürel mirasıyla turizmde büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Kültürel ve eko-turizm gibi alanlarda yapılan yatırımların Türkiye'yi yalnızca bir tatil destinasyonu değil, aynı zamanda bir sağlık, tarih ve doğa turizmi merkezi haline getirebileceğini ifade etti. Bu bağlamda, döviz kurlarındaki değişim, Türkiye’nin mevcut turizm modelini destekleyici bir faktör olarak öne çıkarken, sürdürülebilir turizm stratejilerinin ön planda tutulması gerektiği vurgulandı.
Yeni Stratejiler ve Rekabetçi Fiyatlandırma
TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Türkiye'nin turizm sektöründe karşılaştığı zorlukları aşmanın yollarının başında döviz kurlarındaki artışın getirdiği fiyat avantajlarını doğru kullanmak ve yeni pazarlama stratejileriyle farklı kitlelere ulaşmak olduğunu belirtti. Eresin, dövizdeki dalgalanmanın, ülkenin turizm sektörünü canlandıracak fırsatlar sunduğunu, ancak bunun doğru şekilde yönetilmesi gerektiğini söyledi.