Pandemi ve depremin etkisiyle artan müstakil ev talebi, arsa satışlarını olumlu yönde etkiledi. Konut alacak birikimi olmayanlar, gayrimenkul yatırımı yapmayı tercih ederek rekor satışlar yaşandı. Arsa/tarla talebi son aylarda biraz azalsa da toplam gayrimenkul satışlarında hala önemli bir paya sahip. Ancak tüketicilerin bu ilgisi, arsa dolandırıcılarını cesaretlendiriyor ve yeni veya ikinci el satışlarda büyük mağduriyetler oluşturuyor.
Son zamanlarda arsa alım-satım işlemlerinde dolandırıcılık vakalarının arttığını belirten Avukat Elvan Kakıcı Şimşek, yatırımcıları uyardı. İstanbul Şile'de yaşanan 3.5 milyon TL'ye satılık arsa dolandırıcılığı vakasının, sektördeki riskleri gözler önüne serdiğini belirtti.
Avukat Şimşek, arsa yatırımı yaparken en önemli hususların başında arsanın hukuki ve imar durumunun geldiğini vurguladı. Yatırımcıların, tapu kayıtlarını ve imar durumunu detaylıca araştırmaları gerektiğini ifade etti. Hisseli tapular, şufa hakkı, ipotek veya intifa gibi hukuki kısıtlamaların yatırımcıları zor durumda bırakabileceğini söyledi.
Son yıllarda altyapısı tamamlanmış ve imar izinleri alınmış projelerden arsa satın almanın tercih edildiğini belirten Şimşek, bazı firmaların taahhütlerini yerine getirmediğini dile getirdi. Yarım kalan projelerin yatırımcıları zarara uğratabileceğine dikkat çekti.
Avukat Şimşek, devletin tüm arsa projelerini kaydedileceği bir Ulusal Proje Sistemi oluşturması gerektiğini savundu. Bu sayede yatırımcıların arsa projelerinin hukuki durumunu şeffaf bir şekilde inceleyebileceğini belirtti. Ayrıca, firmaların belirli bir teminat yatırması ve projelerini tamamlamaması durumunda devletin bu teminatı kullanarak projeyi tamamlatabilmesi gerektiğini ifade etti.
Arsa yatırımlarının uzun vadede yüksek kazanç sağlayabilecek bir alan olduğunu belirten Şimşek, yatırımcıları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Bireysel dikkatlerinin yanı sıra devletin de yasal düzenlemeleri sıkılaştırması gerektiğini söyledi.
Kaynak: BigPara