Ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez, Merkez Bankası’nın yıllardır sürdürdüğü yüzde 5’lik enflasyon hedeflemesi politikasının neden başarısız olduğunu masaya yatırdı. Eğilmez, para ve maliye politikaları arasındaki uyumsuzluğun, beklentilerin yönetilememesinin ve güven kaybının, hedeflerin tutmamasındaki dört temel etken olduğunu vurguladı.
Merkez Bankası'nın (TCMB) uzun süredir temel aldığı ve yıllardır sabit kalan yüzde 5’lik enflasyon hedefi, 2009, 2010 ve 2012 yılları dışında hiçbir zaman yakalanamadı. Hükümetler tarafından açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) tahminleri de gerçekleşen enflasyonun oldukça gerisinde kaldı.
Mahfi Eğilmez, "Tutmayan Enflasyon Hedefleri" başlıklı analizinde, bu büyük sapmanın temelinde yatan yapısal sorunlara dikkat çekerek, özellikle 2021 Eylül – 2023 Haziran dönemindeki faiz indirimi politikasının yarattığı kırılmayı 'anormalleşme' olarak nitelendirdi.
Hedef ve Politikalar Arasındaki Kritik Uyumsuzluk
Eğilmez, enflasyon hedefleri ile uygulanan para politikası arasındaki tutarsızlığın sürdürülemez olduğunu belirtti. Eğer hedefler doğruysa, TCMB'nin politikalarının bu hedeflere uygun olmadığını, eğer hedefler yanlışsa, yıllardır aynı yanlışta ısrar edilmesinin sorgulanması gerektiğini ifade etti.
Maliye Politikası Desteği Yetmedi:
2023 bütçe açığının GSYH'nin yüzde 5,1'ine, 2024’te ise yüzde 4,7’sine ulaşması, maliye politikasının para politikasına yeterince destek olmadığını gösterdi.
Özellikle 2024’te bütçe açığının büyüyeceği öngörülürken enflasyon hedefinin daha gerçekçi belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Enflasyon Hedeflerini Bozan 4 Temel Neden
Mahfi Eğilmez’e göre, kur artışının ve petrol fiyatlarındaki düşüşün dahi hedefleri tutturmaya yetmemesinin arkasında yatan ve 20 yıllık uygulamadan çıkarılması gereken dört temel ders şunlardır:
- Güven Kaybı ve Reel Getiri İnancı: İnsanların açıklanan enflasyon rakamlarına inanmaması, belirlenen faiz oranlarının kendilerine reel kazanç getireceğine dair inançsızlığa yol açıyor.
- Beklentilerin Kırılamaması: Açıklanan verilere duyulan inançsızlık, geleceğe yönelik enflasyon beklentilerinin kırılmasını engelliyor ve bu durum enflasyonun sürekliliğini destekliyor.
- Para Arzı Kontrolünde Zafiyet: TCMB’nin, piyasadaki para arzını yeterince sıkı ve etkili bir şekilde kontrol edememesi.
- Kamu İsrafı ve Talep Davranışı: Kamu kesimindeki israfın varlığı, insanların enflasyonun düşeceğine dair inancını azaltıyor ve bu durum doğrudan onların talep davranışlarını etkiliyor, tüketimi teşvik ediyor.
Sonuç olarak Eğilmez, gerçekçi bir hedef belirlemenin ve bu hedefe ulaşmak için doğru politikaları kararlılıkla uygulamanın, enflasyonla mücadelede başarı için tek yol olduğunun altını çizdi.
