YatırımX Ekonomi Ömür Tan'dan Bankacılık Eleştirisi: Yüksek Vergi ve Enflasyon Muhasebesi Sorunu

Ömür Tan'dan Bankacılık Eleştirisi: Yüksek Vergi ve Enflasyon Muhasebesi Sorunu

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, faiz indirimlerinin tam yansımadığını ve bankaların yüksek vergi, enflasyon muhasebesi gibi eleştirileri olduğunu belirtti.

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, bankacılık sektörü ve makroekonomik gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. Tan, uygulanan ekonomi politikalarını genel olarak olumlu bulduğunu belirtirken, faiz indirimlerinin sektöre tam yansımadığını vurguladı ve "Ancak bankalar olarak eleştirilerimiz var" dedi.

Makroihtiyati Önlemler 2026'nın İlk Yarısında Kalkmaz

EKONOMİ Gazetesi'nin sorularını da yanıtlayan Ömür Tan, kredi ve mevduatlarda uygulanan makroihtiyati önlemlerin sektöre etkilerini değerlendirdi.

Tan, faiz indirimlerinin bu önlemler nedeniyle sektöre tam yansımadığına dikkat çekti.

"Kredi büyüme hedef üst limitlerinin, 2026 yılının ilk 6 ayı içerisinde kaldırılacağını düşünmüyorum" ifadesini kullandı.

Gerçek kişi mevduatının yüzde 65’inin TL olarak tutulması zorunluluğunun bankalar arasında ciddi bir mevduat faiz yarışı yarattığını, bunun da net faiz marjlarını daralttığını belirtti.

Net faiz marjlarının 2025 ortasında sıfıra yakın, hatta bazı bankalarda negatife düştüğünü; şu an pozitife doğru ilerlese de hala çok dar olduğunu ekledi.

Enflasyon Mücadelesi ve Kur Beklentisi

Ömür Tan, Türkiye ekonomisinde en büyük konunun enflasyonla mücadele olduğunu ve TCMB ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın sağlam adımlarla ilerlediğini kaydetti.

Yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 29,5’ten yüzde 32 seviyesine revize ettiklerini duyurdu.

Kur tarafında ise büyük bir hareket beklemediklerini ifade eden Tan, brüt rezervlerin 185 milyar dolar civarına ulaşmasıyla Merkez Bankası'nın kurdaki riski araçlarıyla doğru bir yerde tutacağını belirtti.

Faiz indirim döngüsünde tempodaki düşüşü normal karşıladıklarını söyleyen Tan, "Enflasyonu yüzde 30'lardan yüzde 10'lara indirmek daha zor. Enflasyonun yapışkanlığı aşikar" dedi. (Orijinal metindeki yüzde 60'lardan yüzde 30'lara ifadesi de mevcuttur).

Reel faizin pozitif kalmaya devam edeceğini ancak 2026 yılının sonuna doğru enflasyon ile arasındaki farkın kapanacağını öngördü.

Sorunlu Krediler ve Bankacılık Sektörünün Eleştirileri

Tan, sorunlu kredilere (NPL) ilişkin beklentilerini de paylaştı.

2024 yılının son çeyreğinde bireysel kredi ve kredi kartlarında NPL oranlarında artış yaşandığını doğruladı.

BDDK'nın yeniden yapılandırma uygulamasının yardımcı olduğunu belirterek, NPL oranlarının önümüzdeki sene aşağıya gelmesini beklemediğini söyledi.

Ekonomi politikaları genel olarak olumlu bulunurken, bankacılık sektörünün eleştirileri ise şu noktada toplandı:

Vergilendirme: Bankaların diğer sektörlerden daha fazla (yüzde 30) kurumlar vergisi ödediği.

Enflasyon Muhasebesi: Bankacılık sektörünün enflasyon muhasebesinin uygulanmadığı tek sektör olduğunu, bu nedenle 2024'te gerçek kârlarının çok daha üzerinde vergi ödediklerini dile getirdi.

Küresel Ekonomi ve Türkiye'ye Etkileri

Gaziantep'teki ‘Su ile Hayata Projesi’ buluşmasında küresel ekonomiye de değinen Tan, IMF raporlarına göre dünya büyüme oranının 2024'te yüzde 3,3'ten 2026'da yüzde 3,1'e gerileyeceğine dikkat çekti. Jeopolitik riskler ve ticaret savaşlarının küresel enflasyonu tekrar yukarı çektiğini belirtti. 

Bu stresli dönemin Türkiye’ye, gelişmekte olan ülkelere yönelik ticaret tarafında avantajlar yaratacağını ve faiz indirimlerinin pozitif etki yapacağını ifade ederek küresel etkiler konusunda pozitif olduğunu vurguladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *