Dolar currency
39,6752
0.15%
YatırımX Piyasa Güzelci'den Son Hamle: 3 Milyar TL’lik Koltuk Operasyonu

Güzelci'den Son Hamle: 3 Milyar TL’lik Koltuk Operasyonu

Derlüks Yatırım Holding’de yönetim krizi derinleşiyor. Borçlanma kararı, yönetim gücünü elde tutma aracı mı? SPK’nın kararı merakla bekleniyor.

Derlüks Yatırım Holding A.Ş. (DERHL), yatırımcıların gözleri önünde adım adım bir iktidar mücadelesine sahne oluyor. Bir yanda yıllardır şirketi yöneten patron Cemal Güzelci, diğer yanda son aylarda güçlü bir şekilde hisse toplamaya başlayan ve ciddi vekâlet desteğiyle ortaya çıkan Nusret Altınbaş cephesi…

Bu savaş, yalnızca kâğıt üstünde bir oy mücadelesi değil. Salonlara, tutanaklara, arbedelere, hatta SPK başvurularına kadar yansımış durumda. 

25 Mart 2025 – Genel Kurulda Kaos: Vekâlet Yarışı ve Fiziksel Müdahale

25 Mart'ta yapılan olağan genel kurul toplantısı, normal bir şirket toplantısından ziyade adeta bir siyasi mitinge dönüştü. Vekâlet sayımı yapıldığında Cemal Güzelci cephesinin 85 milyon, Nusret Altınbaş’ın ise 82,5 milyon oy topladığı açıklandı. Ancak bu sonuçlar salonda tansiyonu düşürmek yerine daha da yükseltti.

Tanıklara göre, Cemal Güzelci'nin avukatı ve yakın çevresi, Nusret Altınbaş’ın üzerine yürüyerek fiziki müdahalede bulundu. Güvenlik açısından zayıf olan ortamda, vekâletli olmayan ancak yasal olarak toplantıya katılma hakkı olan yaklaşık 1 milyon lotluk hisseye sahip yatırımcılar salona alınmadı. Bu yatırımcılara şirket çalışanları tarafından fiziksel tacizde bulunulduğu, el hareketleriyle dışlandıkları iddia edildi. Tepkiler büyüyünce bu grup sonradan içeri alınmak zorunda kaldı.

Yaşanan kaos ve güvensizlik nedeniyle toplantı 23 Mayıs 2025 tarihine ertelendi. Ancak yatırımcılar açısından kırılma çoktan yaşanmıştı. Ortada demokratik bir yönetim anlayışı değil, güç üzerinden şekillenen bir baskı vardı.

Ardından SPK ve MKK’ya Şikâyet Yağdı

Genel kurul sonrası birçok yatırımcı, yaşanan hukuksuzluklara karşı Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu’na (MKK) yazılı şikâyetlerde bulundu. Özellikle şu başlıklara dikkat çekildi:

  • Vekâletli olmayan yatırımcıların keyfi şekilde dışarıda tutulması
  • Fiziksel müdahale ve güvenlik zafiyeti
  • Yönetimin toplantıyı şeffaf ve adil yürütmemesi
  • Tutanakların taraflı hazırlanabileceği endişesi. Bu süreçte yatırımcıların beklentisi, SPK’nın sürece müdahale etmesi ve genel kurulun yeniden hakkaniyetle yapılmasıydı.
     

Ve Son Darbe: 3 Milyar TL’lik Borçlanma KAP’a Bildirildi

30 Nisan 2025 akşamı DERHL’den gelen yeni KAP açıklaması, gerilimi yeni bir boyuta taşıdı. Şirket, 3 milyar TL tutarında tahsisli-nitelikli yatırımcıya borçlanma aracı ihracı için SPK’ya başvurduğunu duyurdu.

Bu haber yatırımcılar arasında “şirket yatırım mı yapıyor, yoksa yönetimi bırakmamak için para mı topluyor?” sorusunu doğurdu. Çünkü tahsisli satışlar, genellikle belirli bir gruba özel olarak yapılır ve şirketin ortaklık yapısında ciddi kaymalara yol açabilir. Sektör yorumcularına göre Cemal Güzelci tarafı bu tahsisli satışla:

Kasaya fon sokup piyasadan hisse toplayarak oy gücünü artırmayı,

Kendi kontrolündeki yatırımcılara tahsis yaparak genel kurulda üstünlüğü ele geçirmeyi,

Muhalif grupların payını sulandırarak etkilerini azaltmayı,

Ve 23 Mayıs’taki genel kurul öncesi "ben hâlâ buradayım" mesajı vermeyi hedefliyor.

Ancak bu strateji, yatırımcının lehine mi yoksa sadece patronun koltuğunu korumaya mı hizmet ediyor, bu büyük bir soru işareti. Derlüks Yatırım Holding artık klasik bir bilanço okumasıyla analiz edilebilecek bir şirket değil. Bu bir kurumsal yönetişim savaşı. Patronun kasaya sokmaya çalıştığı her kuruş, yatırım mı yoksa koltuk sigortası mı olacak, bunu 23 Mayıs’ta göreceğiz.

Ama şurası net: Eğer bu tahsisli satış adil yapılmaz, şeffaflık sağlanmazsa; bu savaşın tek kaybedeni küçük yatırımcı olacaktır.

SPK’ya Açık Çağrı: Bu İşleme Onay Verilmemeli

Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK), Derlüks Yatırım Holding’in 3 milyar TL’lik tahsisli borçlanma talebine kör bir şekilde onay vermemesi gerektiği yönünde yatırımcı cephesinden güçlü bir beklenti var. Çünkü bu ihraç, şirketin büyüme planlarına dayalı bir finansman aracı olmaktan çok, doğrudan yönetim hakimiyetini elde tutma aracı olarak görülüyor.

Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1. maddesi açıkça belirtir:

“Bu Kanunun amacı, sermaye piyasalarının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını; yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunmasını sağlamaktır.”

Ayrıca SPK’nın görev ve yetkilerini düzenleyen 2. madde ile 128. maddede, Kurul’un yatırımcıları koruyacak şekilde müdahale yetkisine sahip olduğu açıkça ifade edilir. Bu kapsamda SPK’nın tahsisli işlemleri sadece şeklen değil, niyet ve zamanlama bakımından da değerlendirmesi gerekir.

Burada yapılmak istenen işlem:

Genel kurul öncesi yönetim avantajı sağlamak,

Muhalif ortakların etkisini sulandırmak,

Sermaye dağılımını keyfi şekilde değiştirmeye zemin hazırlamaktır.

Bu, hem ortaklık haklarına müdahaledir, hem de sermaye piyasası güvenliğine darbe niteliğindedir. Bu noktada SPK'nın, sadece formel uygunluk değil, şirket içi güç mücadelesinde araçsallaştırılan bir borçlanmaya onay vermemesi, yatırımcıların ve piyasanın menfaati gereğidir.

Aksi halde yatırımcılar nezdinde sadece DERHL değil, SPK’nın da itibarı ciddi yara alacaktır.

 

 

Yatırım Tavsiyesi Değildir.

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *