Tesla, ABD otomotiv pazarında ciddi bir daralma yaşıyor. Özellikle 2021 sonrası yaşanan ivme kaybı, şirketin ana faaliyet kolu olan elektrikli araç satışlarını olumsuz etkiliyor. Çinli üreticilerin agresif fiyat politikaları ve hızla artan teknolojik gelişmişlikleri, Tesla’nın hem pazar payını hem de kârlılık oranlarını baskı altına alıyor.
Son açıklanan veriler, Tesla’nın ABD’deki pazar payının hızla azaldığını ortaya koyuyor. Şirketin Model Y ve Model 3 gibi araçları kullanıcılar tarafından sevilmeye devam etse de, sektördeki yoğun rekabet ve CEO Elon Musk'ın politik çıkışları şirketin algısını zedeliyor. Musk’ın siyasi tartışmalara doğrudan dahil olması ve kutuplaştırıcı söylemleri, bazı müşteri gruplarında Tesla boykotunu beraberinde getiriyor.
Warren Buffett’ın yıllardır vurguladığı gibi otomotiv sektörü, uzun vadeli kazanç sağlamak açısından en zorlu endüstrilerden biri olmayı sürdürüyor. Tesla, sektörde öncü pozisyonunu büyük ölçüde korusa da artık yalnız değil. BYD, Nio, Xpeng ve diğer Çinli üreticiler, pazara sundukları teknolojik ve uygun fiyatlı modellerle Tesla’yı sıkıştırmaya başladı.
Tesla'nın yaşadığı bu zorluklara rağmen borsa performansı şaşırtıcı biçimde yukarı yönlü. Şirket, kötü gelen bilançolara rağmen yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Ancak bu ilgide, hisse senedinin çarpanlarının tarihsel ortalamalarının üzerine çıkmış olması dikkat çekiyor. Pazar payı %70’in üzerindeyken daha düşük fiyattan işlem gören Tesla hisseleri, bugün bu kadar sorun yaşamasına rağmen pahalı kalmaya devam ediyor.
Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda Tesla’nın rekabet gücü artabilir. Model Y’nin Türkiye’ye uygun fiyatla girmesi, yerel pazarda avantaj sağlayabilir. Ancak Türkiye otomotiv pazarı, küresel ölçekte Tesla’nın toplam satışlarına etki edecek büyüklükte değil. Bu nedenle, Türkiye’deki satış artışı şirketin küresel stratejisini tek başına kurtaracak ölçekte görülmüyor.
Yatırımcılar açısından daha dikkat çekici bir mesele, Tesla gibi Nasdaq teknoloji hisselerine olan kontrolsüz yönelim. Türkiye’de son yıllarda Nasdaq’a yatırım yapan bireysel yatırımcı sayısında belirgin bir artış yaşanıyor. Ancak yatırımcıların büyük kısmı, yatırım yaptıkları şirketlerin finansal temellerini incelemeden karar veriyor. Yatırımlar, çoğunlukla sosyal medyada duyulan popüler isimlere ya da kısa vadeli fiyat hareketlerine dayanıyor.
Bu davranış biçimi, geçmişte Borsa İstanbul’da "SASA furyası" sırasında yaşanan bireysel yatırımcı profilini hatırlatıyor. O dönem "çok kazandırmış, çok yatırım yapacakmış" gibi söylentilerle hareket eden yatırımcılar, şimdi benzer reflekslerle Tesla gibi şirketlere yöneliyor.
