Temmuz 2025 itibarıyla milyonlarca memur ve kamu işçisine yapılan maaş zamları, bir yandan alım gücünü artırmayı hedeflerken diğer yandan ekonomideki enflasyonist baskıyı körükleyip körüklemediği sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Kamu harcamalarının artışı ve tüketici talebindeki potansiyel canlanma, enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir mi?
Maaş Zamları Ne Kadar Oldu?
Memur ve memur emeklileri için toplu sözleşme kapsamında 2025 yılının ilk 6 ayı için %15, ikinci 6 ayı için %10 oranında zam belirlenmişti. Ancak TÜİK’in açıkladığı 6 aylık enflasyon farkıyla birlikte memur maaşlarına yapılan toplam zam oranı %19,31’e ulaştı. Aynı dönemde kamu işçileri ise geçen yıl imzalanan çerçeve protokol kapsamında %45’lik zamdan yararlanmıştı.
Enflasyonu Körüklüyor mu?
Ekonomistler, kamu maaşlarındaki bu artışın enflasyon üzerinde çift yönlü etki yaratabileceğini ifade ediyor. Bir yandan ücret artışları sayesinde tüketici harcamaları artarak toplam talebi yükseltebilir. Bu da kısa vadede mal ve hizmet fiyatlarında artışa neden olabilir. Öte yandan bu zamlar, halihazırda yüksek seyreden enflasyonun neden olduğu satın alma gücü kaybını telafi etmeye yönelik olduğu için, enflasyonu beslemekten ziyade etkisini dengelemeyi amaçlıyor.
Reel Kayıp Sürüyor mu?
Memur-Sen başta olmak üzere birçok sendika, açıklanan zam oranlarının gerçek enflasyon karşısında yetersiz kaldığını ve memurların hâlâ reel olarak gelir kaybı yaşadığını savunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre yıllık enflasyon %71,6 seviyesinde. Bu da maaş zamlarının çoğu çalışan için enflasyon karşısında koruyucu değil, kısmen telafi edici olduğunu gösteriyor.
Kamu Harcamaları ve Bütçe Açığı Etkisi
Maaş artışlarının kamu bütçesi üzerindeki etkisi de dikkat çekiyor. Artan personel giderleri, bütçe açığını büyütebilir ve dolaylı yoldan para arzını artırarak enflasyona katkı sağlayabilir. Hazine ve Maliye Bakanlığı, yılın ilk 6 ayında merkezi yönetim bütçesinin 691,3 milyar TL açık verdiğini duyurdu. Uzmanlar, bu açığın önemli bir kısmının personel giderlerinden kaynaklandığını vurguluyor.
Devlet memuru ve işçilerine yapılan maaş artışları, kısa vadede tüketimi destekleyerek enflasyona baskı yaratabilir. Ancak bu zamlar, çoğunlukla geçmiş döneme ait enflasyon farkını telafi etmeye yönelik olduğundan, doğrudan enflasyonu körükleyen bir etki yaratmaktan çok, gelir kaybını dengelemeyi hedefliyor. Uzun vadede ise kamu harcamalarının sürdürülebilirliği, mali disiplin ve üretkenlik artışı gibi yapısal faktörler enflasyonla mücadelede daha belirleyici olacak.
