ABD Merkez Bankası (Fed), bu hafta gerçekleştireceği toplantıda faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmayacak. Ekonomik veriler ve siyasi baskıların Fed'in politikaları üzerinde etkili olmaya devam edeceği öngörülüyor. Bu durum, piyasalardaki dalgalanmaları etkileyebilir ve yatırımcılar için belirsizlik yaratabilir. Fed'in alacağı kararlar ekonomik istikrarı ve büyümeyi desteklemeye yönelik olacak.
Fed'in faiz kararı toplantısı piyasaların odağında yer alırken, makroekonomik tarafın yanında siyasi taraf da Bankanın politikalarında odak noktası olmaya başladı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed Başkanı Jerome Powell'ı hedef alan açıklamaları Bankanın bağımsızlığına ilişkin soru işaretlerinin artmasına neden oldu.
Trump'ın Powell'ın görevine son vermeyeceğine dair açıklamaları Fed'in bağımsızlığına ilişkin endişeleri bir nebze azaltsa da Powell'a faiz indirimleri konusunda baskı yapmaya devam etmesi endişelerin sürmesine neden oluyor.
ABD'de açıklanan makroekonomik verilerin ülke ekonomisinin gücünü koruduğuna işaret etmesi Bankanın beklemede kalma kararını haklı çıkarıyor.
Commerzbank ABD Fed Ekonomisti Bernd Weidensteiner, "Fed'in bağımsızlığı şu anda onlarca yıldır olmadığı kadar tehdit altında." dedi.
Weidensteiner'a göre, Powell'ın görevden alınması şimdilik söz konusu değil ancak Trump'ın öfkesi faiz kararlarını etkileyebilir.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller ve Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman'ın açıklamaları faiz indirimi beklentilerini artırıyor. Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, 2026'da faiz indirimi eğiliminin yüksek olacağını belirtiyor.
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley, tarifelerin Fed'in faiz kararlarını etkileyebileceğini söylüyor.
Pantheon Macroeconomics Kıdemli ABD Ekonomisti Oliver Allen, işgücü piyasası verilerinin eylül ayında faiz indirimine yol açabileceğini düşünüyor.
