Otomotiv devi Hyundai, elektrikli araç (EV) tasarımında bir dönemin sonunu işaret eden radikal bir karar aldı. Şirket, modellerinin simgesi haline gelen ve özellikle elektrikli otomobillerle özdeşleşen ince LED ışık şeritlerini artık kullanmama kararı aldığını duyurdu. Tasarım departmanı, bu trendin doyuma ulaştığını ve tüketicinin ilgisinin azaldığını belirterek, yeni dönemde farklı bir tasarım anlayışına geçileceğini açıkladı.
LED şerit farlar, 2000'lerin başında Xenon farlarla birlikte popülerlik kazanmış, Hyundai ise bu tasarım öğesini Grandeur, Kona ve Sonata gibi modelleriyle yaygınlaştıran ilk markalardan olmuştu. Zamanla Tesla Model Y ve Cybertruck gibi EV’ler tarafından da benimsenen bu ince şeritler, küresel EV tasarımının neredeyse sembolü haline geldi.
Ancak Hyundai tasarım şefi, Avrupa ve ABD pazarlarında bu tasarıma olan ilginin azaldığını ve tasarımın artık "eski ilgiyi çekmediğini" vurguladı. Azalan cazibenin yanı sıra, yetkililer bu teknolojinin yüksek üretim maliyetlerinin de kararda etkili olduğunu dile getirdi.
Yeni Dönem: Piksel Aydınlatma Yol Haritası
LED şeritlerden vazgeçen Hyundai, geleceğin tasarım dilini de belirledi. Piksel Aydınlatma Teknolojisi. Bu yenilikçi yaklaşım, ışığın daha farklı ve özgün bir şekilde kullanılmasını sağlayarak elektrikli araçlara benzersiz bir kimlik kazandırmayı hedefliyor.
IONIQ serisinde hali hazırda uygulamaya başlanan bu teknoloji, özellikle Münih Otomobil Fuarı’nda sergilenen IONIQ 3 konseptinde dikkatleri çekti. Konsept araç, alışılmış LED şeritler yerine piksel tabanlı farlarıyla yeni dönemin ilk ipuçlarını verdi. Şirket, bu tasarım dilini önümüzdeki yıllarda tüm elektrikli araç gamına yaymayı planlıyor.
Çin Pazarı Farklı Düşünüyor
Hyundai'nin global stratejisi piksel aydınlatmaya odaklansa da, Çin otomotiv pazarı halen LED şeritlere talep gösteriyor. Çin'deki tüketiciler, bu tasarım öğesini modernliğin bir göstergesi olarak görmeye devam ediyor. Ancak markanın küresel vizyonu, tasarım kimliğini piksel tabanlı yaklaşımla yeniden şekillendirmeye kararlı.
Bu karar, Hyundai için sadece bir tasarım değişikliği değil, aynı zamanda hızlanan EV rekabetinde farklılaşma ihtiyacını karşılayarak markanın kimliğini yeniden tanımlama yolunda atılmış stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.
