Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 3 Aralık 2025 Çarşamba günü Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (MÜSİAD) gerçekleştirdiği sunumda, para politikası, makroekonomik görünüm ve dezenflasyon süreci hakkında kritik değerlendirmelerde bulundu.
Karahan: Sıkı Para Politikası Kalıcı Refah İçin Şart
Başkan Karahan, sunumunun merkezine fiyat istikrarını yerleştirerek, bunun sürdürülebilir büyüme, alım gücünün korunması ve ekonomide verimlilik artışı için kritik önem taşıdığını vurguladı. Yüksek enflasyonun toplumsal refaha verdiği zarara dikkat çeken Karahan, kalıcı ve genele yayılan refah artışının ancak fiyat istikrarı ile sağlanacağını belirtti.
“Beklentileri kalıcı olarak çıpalamak için sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz. Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek bu duruş, dezenflasyon sürecini güçlendirecektir.”
Dezenflasyon Süreci Üç Ayakta İlerliyor
Enflasyonla mücadelede gelinen noktayı aktaran Karahan, dezenflasyon sürecinin talepte dengeleme, fiyatlama davranışlarında normalleşme ve beklentilerde iyileşme olmak üzere üç temel başlıkta ilerlediğini açıkladı.
Kasım 2025 itibarıyla yıllık enflasyonun yüzde 31,1'e gerilediğini belirten Başkan, düşüş hızının yavaşlasa da sürecin devam ettiğini ifade etti.
Hizmet enflasyonunun yüzde 44,4'e, gıda enflasyonunun ise yüzde 27,4'e düştüğü bilgisi paylaşıldı. Ancak, kira (yüzde 63,6) ve eğitim (yüzde 66,2) kalemlerinin hizmet enflasyonunu yukarı yönlü çektiği vurgulandı.
Maliyet göstergelerinde (Yurt İçi ÜFE, Hizmet ÜFE, İnşaat Maliyet Endeksi) güçlü bir iyileşme gözlemlendiği, tüketici ve firma enflasyon beklentilerinin de önemli ölçüde gerilediği bildirildi.
Rezervler Yükseldi, KKM Geriledi
Karahan, para politikasının başarısını gösteren güncel verileri de paylaştı:
TCMB'nin rezervlerinde 118 milyar dolarlık önemli bir artış gerçekleşti.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki bakiye, 143 milyar dolardan bir milyar doların altına düştü.
Başkan Karahan, 2025'in ilk üç çeyreğinde yatırım büyümesinin yeniden yüzde 7,7 ile güçlendiğini, özel tüketim büyümesinin ise yüzde 3,8'e gerilemesinin ekonomideki dengelenmenin işareti olduğunu ifade etti.
Piyasa Faizlerini Belirleyen Faktörler
Fatih Karahan, sunumunun sonunda piyasa faizlerinin (kredi ve tahvil faizleri) nasıl düşeceği sorusunu yanıtladı. Karahan, faizlerin yönünü belirleyen üç ana faktörün enflasyon, enflasyon beklentileri ve risk primi olduğunu, faiz indirimlerinin ise ancak enflasyon kontrol altına alındığında etkili olabileceğini kaydetti.
Politika faizinin kısa vadeli piyasa faizlerini etkilediğini, enflasyon ve beklentilerdeki iyileşmenin ise uzun vadeli piyasa faizlerine yansıdığını belirten Karahan, öngörülebilirliğin artmasıyla kalıcı düşük faiz ortamının ve uzun vadeli finansman imkânlarının genişleyeceğini söyledi.
