Bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 17 Haziran 2025 vadeli ve miktar yöntemli 100 milyar TL tutarında bir repo ihalesi gerçekleştirdi. Bu adım, piyasalardaki likiditeyi dengelemeyi, finansal istikrarı sağlamayı amaçlamaktadır. TCMB'nin repo ihalesi, ekonomik gelişmeler ve para politikası kararlarının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün 17 Haziran 2025 vadeli, miktar yöntemli 100 milyar TL tutarında bir repo ihalesi düzenledi. İhaleye piyasadan 648 milyar 945 milyon TL teklif gelirken, TCMB piyasayı 99 milyar 999 milyon 999 bin 883 TL ile fonladı. İhalede oluşan basit faiz oranı yüzde 46,00, bileşik faiz oranı ise yüzde 58,09 olarak kaydedildi.
TCMB'nin bu adımıyla birlikte Borsa İstanbul'da bankacılık hisselerinde yüzde 3'e yaklaşan, sonrasında ise yüzde 4'ün üzerine çıkan önemli bir yükseliş yaşandı.
BIST 100 endeksi de genel olarak pozitif seyrini sürdürdü. Uzmanlar, Merkez Bankası'nın bu beklenmedik repo ihalesi açılımını, faiz indirimi ihtimaline yönelik bir sinyal olarak yorumladı.
Portföy yöneticisi Murat Aysan, TCMB'nin "beklenmedik bir şekilde 100 milyarlık haftalık repo açmasını" ve mevcut 3 adet tahvil ihalesiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
E507'den gelen analizde ise, likidite açığının yaklaşık 500 milyar TL civarında seyrettiği ve eğer TCMB 5 gün bu tutarda ihale açarsa tüm fonlamanın yüzde 46'dan geçmiş olacağı vurgulandı.
Trive Yatırım Araştırma Direktörü Eren Can Umut, TCMB'nin fonlamada haftalık vadeyi yüzde 46 oranından kullanmaya başlamasının ortalama fonlama maliyetinde (AOFM) düşüşe yol açacağını ve bu durumun 19 Haziran PPK toplantısında faiz indirimi ihtimali oluşturan bir adım olduğunu belirtti.
Bu gelişmeler, finans piyasalarında TCMB'nin para politikası adımlarına yönelik beklentileri yeniden şekillendirirken, özellikle bankacılık sektörü hisseleri üzerinde olumlu bir etki yarattı.
