Türkiye, yapay zekâ teknolojisi ile küresel ekonomiye ciddi bir katkı sağlamayı hedefliyor. 10 milyar doları aşan yatırımların gerçekleştirileceği bu alanda Türkçe dil modelinin geliştirilmesi ve uzmanların yetiştirilmesi için çalışmalar başlatıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin 2030'da dünyanın önde gelen yapay zekâ ekonomilerinden biri olma hedefine odaklandığını belirtti.
Son günlerin en çok konuşulan teknolojilerinden yapay zekâ, kısa süre içerisinde sadece tartışılmakla kalmayacak büyük bir ekonomiyi de beraberinde getirecek. Araştırmalar, yapay zekânın küresel ekonomiye yılda 4.4 trilyon dolara varan ilave katkı sağlayabileceğine işaret ediyor. Bu da dünya ekonomisine yüzde 4’lük bir ilave büyüme olarak yansıyor.
Görsel: Linkedin
Tablo böyleyken ABD, Japonya ve Çin gibi ülkeler yapay zekâ pazarından en büyük payı alabilmek için kıyasıya yarışa başladı bile. Son olarak, Japonya da kendi yapay zekâ yasasını çıkararak bu teknolojiyi ciddiyetle ele aldığını gösterdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin yapay zekâ vizyonunu şu şekilde özetledi: Altyapıyı güçlendirme, yerli dil modelleri geliştirme ve insan kaynağını güçlendirme. Yapılacak 10 milyar dolarlık yatırımlarla güvenli ve kesintisiz enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri oluşturulacak.
Yapay zekâ ekosistemi oluşturulması için en önemli aşama altyapı. Türkiye, Avrupa Yüksek Başarımlı Hesaplama Konsorsiyumu'na ortak olarak MareNostrum 5'i kullanıma sundu. Bu adımlar milli projelerin geliştirilmesine ve ticarileştirilmesine olanak sağlayacak.
AB'nin yapay zekâ yasasıyla benzer bir adım atan Japonya, yapay zekâ yasasını parlamentodan geçirdi. Türkiye'nin de yerli teknolojilere destek olacak bir yasal altyapı hazırlaması bekleniyor.
