Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Eurostat iş birliğiyle hazırlanan 2024 yılına ilişkin "Satın Alma Gücü Paritesi" (SGP) sonuçları kamuoyuyla paylaşıldı. Veriler, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasındaki ekonomik konumunu ve vatandaşın alım gücünü çarpıcı rakamlarla ortaya koydu.
27 Avrupa Birliği ülkesi için 100 birim olarak kabul edilen kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) endeksi, Türkiye için 72 olarak gerçekleşti. Bu sonuçla Türkiye, AB ortalamasının yüzde 28 altında kalarak orta sıralardaki yerini korudu.
36 ülkeyi kapsayan karşılaştırmada; endeks değeri 245 olan Lüksemburg zirveye yerleşirken, listenin sonunda 35 endeks değeri ile Bosna-Hersek yer aldı. Lüksemburg AB ortalamasının yüzde 145 üzerinde, Bosna-Hersek ise yüzde 65 altında değere sahip oldu.
Tüketim Endeksi: Refah Düzeyinde Son Durum
Vatandaşların göreli refah düzeyini ölçen "Fiili Bireysel Tüketim" endeksinde de benzer bir tablo hakim. AB ortalaması 100 iken Türkiye’nin endeks değeri 71 olarak belirlendi. Fiili bireysel tüketim, bireylerin kendi satın aldıkları mal ve hizmetlerin yanı sıra devletin sağladığı eğitim ve sağlık gibi ücretsiz hizmetleri de kapsıyor. Bu alanda da Türkiye, AB ortalamasının yüzde 29 gerisinde kaldı.
Türkiye "Ucuz" Ülke Statüsünde
Fiyat düzeyi endeksi verileri, Türkiye’nin yabancı para birimleri karşısındaki satın alma kapasitesini de gözler önüne serdi. Türkiye’nin fiili bireysel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi 51 oldu.
Bu rakamın anlamı şu: Avrupa Birliği genelinde 100 Euro karşılığında satın alınan standart bir mal ve hizmet sepeti, Türkiye’de 51 Euro karşılığı Türk Lirası ile satın alınabiliyor. Bu durum Türkiye’yi AB geneline göre "ucuz" bir ülke kategorisine soksa da, düşük satın alma gücü endeksi halkın bu ucuzluktan faydalanma kapasitesinin sınırlı olduğunu gösteriyor.
Eurostat tarafından yayımlanan bu çalışma; 27 AB üyesi, 3 EFTA ülkesi (İsviçre, İzlanda, Norveç) ve Türkiye dahil 6 aday ülkeyi kapsayan geniş bir ölçekte gerçekleştirildi.
