Son dönemde bina rayiç bedellerinde yaşanan ve yüzde 500'e, hatta büyükşehirlerde yüzde 1400'e varan artışlar, emlak vergilerinde ciddi yükselişlere neden oldu. Bu durum, vatandaşların tepkisine yol açarken, hükümet de konuya çözüm bulmak için harekete geçti.
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, emlak vergisi artışlarının kabul edilemez olduğunu belirterek, Ekim ayında konuyla ilgili yasal bir düzenlemenin meclise geleceğini açıkladı.
Hükümetten İki Formüllü Çalışma
- Devlet yetkilileri, vatandaşların vergi yükü altındaki endişelerini yakından takip ettiklerini ve süreci en ince ayrıntısına kadar değerlendirdiklerini belirtiyor.
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, 2026 yılından itibaren uygulanacak emlak vergilerinde gerçek piyasa koşullarını yansıtmayan rayiç bedel artışlarının önüne geçilmesi hedefleniyor.
Erdoğan'ın talimatıyla yürütülen çalışmalar kapsamında iki ana formül üzerinde durulduğunu ifade etti:
Rayiç Bedellere Sınır Getirilmesi: Arsa birim metrekare fiyatlarına veya doğrudan rayiç bedellerine bir üst sınır getirilmesi.
Vergiye Sınırlama: Hesaplanan emlak vergisinin mevcut duruma göre belirli bir oranın üzerine çıkmaması için sınırlama getirilmesi.
Teknik çalışmaların devam ettiğini belirten Demir, yasal düzenlemenin 2026 öncesinde meclisten geçmesi gerektiğini ifade etti. Bu düzenlemenin Ekim ayında meclis gündemine gelmesi bekleniyor.
Vatandaşların Dava Açma Hakkı ve Süreci
Rayiç bedel artışlarına itiraz etmek isteyenler için son hukuki adım yaklaşıyor. Gayrimenkul hukukçusu Ali Güvenç Kiraz ve Avukat Çiğdem Kezer gibi uzmanlar, takdir komisyonu kararlarına karşı vergi mahkemelerine dava açılması gerektiğini belirtiyor.
İtiraz süresi, kararların askıdan indiği tarihten itibaren 30 gün olup, bu yıl için son günün 8 Eylül Pazartesi olduğu belirtiliyor.
Uzmanlar, itiraz sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli noktalara da değindi. Takdir komisyonu kararları sokak bazında belirlendiği için, davaların da sokak bazlı açılması gerekiyor.
Ancak, bir sokakta özel nitelikli bir proje (otel, marina gibi) yoksa ve dava kazanılırsa, bu kararın o sokaktaki tüm mal sahiplerini olumlu etkileyebileceği ifade edildi.
Hükümetin Geçmişteki Adımı Bir Emsal Olabilir
Hukukçular, 2017 yılında da benzer bir durumun yaşandığını hatırlatıyor. O dönemde de rayiç bedel artışlarına ilişkin kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine hükümet bir düzenleme yapmış ve artış oranlarını sınırlamıştı.
Bu durum, mevcut sorun için de benzer bir yasal çözümün gelebileceğine işaret ediyor. Yapılacak yasal düzenlemeyle birlikte, açılan davaların konusuz kalabileceği ve vatandaşların mağduriyetinin giderilebileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, rayiç bedellerdeki artışın enflasyon ve yeniden değerleme oranlarına göre makul seviyelerde kaldığı durumlarda dava açmanın faydasız olabileceğini de ekliyor. Bu nedenle, her mal sahibinin kendi durumu özelinde değerlendirme yapması gerektiği vurgulanıyor.
