Hane halkı gelirini aşan kışlık giyim fiyatları, dar gelirli aileleri zorunlu ihtiyaçları karşılayamaz hale getirdi. Emekliden öğrenciye, memurdan işçiye kadar geniş bir kesim, yüksek maliyetler karşısında çareyi uygun fiyatlı ikinci el ürün pazarlarında arıyor. TÜİK verilerine göre, ekim ayında en yüksek fiyat artışı giyim grubunda yaşandı.
Açlık Sınırı 28 Bin TL’yi Geçti
TÜRK-İŞ’in ekim ayı verileri, Türkiye’deki ekonomik sıkıntının boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Açlık sınırının 28 bin 412 TL’ye, yoksulluk sınırının ise 92 bin 547 TL’ye yükselmesi, hane halklarının geçim koşullarının ne kadar ağırlaştığını net bir şekilde gösteriyor.
Yıllık ortalama gıda enflasyonunun yüzde 40,22 seviyesine ulaştığı bu dönemde, giyim başta olmak üzere birçok temel tüketim kalemi kalemindeki fiyat artışları hız kesmeden devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri de bu durumu teyit ediyor; ekim ayında en yüksek fiyat artışı giyim grubunda gerçekleşti. Erkek giyimde yüzde 15,18, kadın giyimde yüzde 13,91 ve çocuk giyimde yüzde 13,83 oranında zam kaydedildi. Özellikle kışlık ürünlerdeki bu yüksek fiyat artışları, dar gelirli vatandaşların mağazaların vitrinlerine bile yaklaşmasını imkansız hale getirdi.
Çare İkinci El Pazarları Oldu: Talep Üç Yılda Yüzde 70 Arttı
Nefes Gazetesi’nin haberine göre mont, bot ve kazak gibi zorunlu kışlık ihtiyaçlarını temin edemeyen vatandaşların tek adresi, uygun fiyatlı ikinci el pazarları oldu.
Ankara’nın Ulus semtindeki Hergele Meydanı’nda alışveriş yapanlar, yaşadıkları zorluğu dile getiriyor. 68 yaşındaki emekli Mehmet Ceylan, 19 bin liralık emekli maaşıyla geçinemediğini belirterek, "10 senedir aynı kıyafetleri giyiyorum. İkinci el kıyafet bile alamıyorum, bütçem yetmiyor" sözleriyle durumu özetledi.
Esnaf Gülizar Doğan, son üç yılda ikinci ele olan talebin yüzde 70 oranında arttığını teyit ederken, 300 liralık montun bile artık insanlara pahalı geldiğini ifade etti.
Mont Fiyatı 10 Bin TL, Pazarda 700 TL: Ağlayanı Bile Oluyor
Ulus’ta ikinci el kıyafet satan Emin Çınar, pazarın müşteri profilinin değiştiğine dikkat çekti. Çınar, pazarın artık sadece "garibanların" değil; memurun, işçinin, emeklinin ve öğrencinin de uğrak yeri olduğunu belirtti.
Çınar, mağaza fiyatlarına kıyasla çok daha ucuza ürün sattıklarını şu çarpıcı örnekle anlattı: "Dışarıda bir mont 10 bin lira, buradan 700 liraya alınabiliyor. Ama kimileri ikinci eli bile alamıyor. Ağlayanı bile oluyor. Biz de hayrına vermek durumunda kalıyoruz…"
Vatandaşlar, zorunlu kışlık giyim harcamalarında bile bütçelerini denkleştiremezken, yetkililerden alım gücünü artıracak acil önlemler talep ediyor.
