Küresel piyasalarda ekonomik belirsizlikler ve yükselen faiz oranları, yatırımcıları tedirgin etmeye devam ederken, Wall Street’te etkisi her geçen gün daha fazla hissediliyor. Son olarak, ABD borsalarının en geniş kapsamlı göstergelerinden biri olarak kabul edilen S&P 500 endeksi, geçtiğimiz günlerde yaşanan kayıpların ardından rekor seviyesinden %10 oranında geriledi. Bu durum, endeks için düzeltme bölgesine girildiği anlamına geliyor.
Teknoloji, finans ve sağlık gibi ağırlıklı sektörlerdeki düşüşler, piyasadaki bu çöküşün temelini oluşturuyor. Nasdaq endeksi başta olmak üzere teknoloji hisselerinde yaşanan sert düzeltmeler, özellikle faiz oranlarının hızla artması nedeniyle yatırımcıların riskli varlıklardan uzaklaşmaya başlamasının bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Buna ek olarak, Federal Rezerv’in ekonomik büyümeyi yavaşlatma riski göz önüne alınarak enflasyonu kontrol altına almak amacıyla izlediği sıkı para politikaları da piyasalar üzerindeki baskıyı artırıyor.
Son haftalarda Fed yetkililerinden gelen açıklamalar, ekonominin dirençli olduğunu savunsa da faiz artışlarının sürmesiyle birlikte resesyon olasılığına dair endişeleri tetikliyor. Yüksek borçlanma maliyetleri, şirketlerin karlılık beklentilerini kötüleştirirken, hisse senetleri üzerinde ciddi bir satış baskısı yaratmış durumda. Bu durumun en bariz örneği ise daha önce tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan S&P 500’ün, yaklaşık bir yıl içerisindeki %10'luk düşüşle düzeltme durumuna geçmesi oldu.
Analistler, mevcut piyasa hareketlerinin yatırımcı duyarlılığının zayıfladığına işaret ettiğini belirtirken, bunun daha büyük bir düşüş trendinin başlangıcı olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Özellikle ABD ekonomisine ilişkin hem büyüme hem de işsizlik verilerinin önümüzdeki dönemde belirleyici olacağı ifade ediliyor.
Bununla birlikte bazı uzmanlar, piyasadaki son zayıflamanın uzun vadeli yatırımcılar açısından fırsat sunabileceğini vurguluyor. Tarihsel olarak bakıldığında düzeltme dönemleri sonrası güçlü toparlanmaların yaşandığı örnekleri hatırlatan bu analistler, yatırımcılara paniğe kapılmamaları yönünde çağrılar yapıyor.
Küresel çapta finansal piyasalarda gözlenen dalgalanmalar ve riskli varlıklardan kaçış eğilimi ile birlikte Wall Street'teki bu kayıpların etkisi sadece ABD’de değil, diğer dünya borsalarında da yankı buluyor. Avrupa ve Asya piyasalarında da son günlerde artan satış dalgasıyla beraber birçok endekste düşüş trendi sürüyor.
Gelişmeler devam ederken, piyasalarda belirsizliğin artmasıyla birlikte yatırımcıların güvenli liman arayışları dikkat çekiyor. Altın fiyatlarının artışı ve ABD devlet tahvillerine olan talepteki yükseliş, geleneksel güvenli yatırım araçlarına yönelimin hız kazandığını gösteriyor.
S&P 500 endeksindeki bu sert kayıpların ne zaman sona ereceği ve piyasaların toparlanma sinyali verip vermeyeceği ise gelecek haftalarda açıklanacak kritik ekonomik veriler ve Fed politikalarının yol haritasına bağlı olacak gibi görünüyor. Yatırımcıların bu dönemde risklerini yeniden değerlendirmesi ve temkinli bir yaklaşım benimsemesi gerektiği sıkça vurgulanıyor.
